MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de, dosya içerisinde tebligat için mürafaa pulu bulunmadığı gerekçesiyle duruşma isteminin red edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı, davalı kooperatifle eski malik ... arasında 14.05.1992 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, buna göre kendisinin 25.03.1998 yılında taşınmazları satın aldığını ve sözleşmeyi de bu şekilde devralarak haklara ve borçlara da halef olduğunu, sözleşme gereği 30.12.1995 tarihinde bağımsız bölümlerinin iskanı alınmış olarak teslimi gerekirken teslimin halen gerçekleşmediğini ileri sürerek, kendi payına düşen 47,25 adet daire ve 21,6 adet villanın kira kaybı olarak 1.000.000,00 TL'nin teslim tarihi olan 30.12.1995'ten itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı kooperatif, öncelikle davacıyla aralarında bir sözleşme bulunmadığını ve sözleşmedeki yaptırımların kendilerinden istenemeyeceğini, esasen davacının teslim tarihi olarak belirttiği, 30.12.1995'ten itibaren 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, bu yönden davanın reddini, kaldıki dava konusu taşanmaz (3779 parsel) için bir gecikme olmadığını ve imar izni alınamadığından inşaatın yapılmasının istenemeyeceğini, davacının ihtarla vb. usullerle kendilerini temerrüde de düşürmediğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında düzenlenen bir sözleşme olmadığı, ancak davacının eski malikin halefi olarak sözleşmenin tarafı olduğu, inşaatın geldiği aşamaya göre davacının da bağımsız bölüm tapularını davalı kooperatife vermesi gerekirken vermeyerek edimleri yerine getirmediği ve hiçbir hisse devri yapmadığı, kendi edimlerini yerine getirmeyen davacının davalı kooperatiften kira talep edemeyeceği gerekçesiyle reddedilmiştir.Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.Dava dışı ...'a ait ... Yolu mevkiinde kain 4 pafta 876 parsel ile ... Köyü, ... mevkiinde kain 4 pafta 875 parsel sayılı taşınmazlar üzerine arsa payı karşılığı inşaat yapımı konusunda 14.05.1992 tarihinde sözleşme düzenlenmiş, sözleşme konusu parseller bilahare 3779 ve 3781 parseller haline dönüşmüş, anılan parseller 25.03.1998 tarihinde davacı tarafından satın alınmış, o tarihten bu yana da tarafların kendilerini bu sözleşmeyle bağlı kabul ederek, bu güne kadar gelindiği görülmüştür.Sözleşmenin 3. sayfasının "işin süresi" başlıklı maddesinde yapımı karalaştırılan tüm inşaatın en geç 30.12.1995 tarihinde anahtar teslimi şeklinde tamamlanarak, arsa sahibine teslim edilmesi kararlaştırılmıştır. Yine, aynı sayfada "tapu verilme şartları" başlıklı maddede ise, belirlenen aşamalarda kooperatife tapuda devir yapılacağı ifade edilmiştir.Mahkemece, davacının öncelikli edim olarak tapuda devirleri süresinde yapmadığı için davalı yandan gecikme tazminatı isteyemeyeceği gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir. Oysa ki; "tapu verilme şartları" başlıklı maddede tapuların devredileceği tarihler kesin vade şeklinde belirlenmediği gibi, davalının davacıyı BK'nın 101. maddesine uygun şekilde ferağ aşamasına ilişkin temerrüde düşürdüğüne dair herhangi bir delil de sunulmamıştır. Bunun yanında yüklenici, öncelikle eseri meydana getirecek, daha sonra gösterilen aşamalarda tapu devrini talep edebilecektir (BK.81 m.). Mevcut durumda ise sözleşme konusu parsellerden 3779 parsel sayılı taşınmaz üzerinde akit tarihinden itibaren geçen çok uzun süreye rağmen hala bir inşaat yapılmadığı, 3781 parsel sayılı taşınmaz üzerinde ise natamam bir inşaat bulunduğu anlaşılmaktadır.İzah edilen bilgiler çerçevesinde işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi yerine hatalı değerlendirmeyle yazılı gerekçe esas alınarak ret kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.