Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1967 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5583 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ... vekili ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, davalı yüklenici ile müvekkilleri ve dava dışı diğer paydaşlar arasında 28.04.2008 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, arsa üzerinde herhangi bir fiili ya da resmi işlem yapılmadığını, taşınmazda birden fazla paydaş olduğunu ve verilen vekaletnamelerde yetki farklılığı bulunduğunu, iştirak durumu çözülmemiş taşınmaz üzerinde sözleşme yapıldığını, ... ve ... 60 yaş üzerinde olmalarına rağmen sağlık kurulu raporu alınmadığını,... 2007 yılında hissesini ...'a sattığı halde kendisi ile sözleşme yapılmasının doğru olmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, sözleşmeye konu taşınmazın sözleşmenin düzenlendiği 2008 yılından bu yana yaşanan hukuki sorunlar nedeniyle arsa sahipleri tarafından hukuken ve fiilen yükleniciye teslim edilemediğini, inşaatın başlanması için bir engelin kalmadığı dönemde ise davacıların fesih ihbarının haksız ve hukuka aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; 28.04.2008 tarihli sözleşmenin yapılış tarihinden itibaren üç yıl geçmesine rağmen yüklenici tarafından bir işlem yapılmadığı sabit ise de 2008 yılından dava tarihine kadar yaşanan hukuki sorunlar nedeniyle taşınmazın arsa sahipleri tarafından hukuken ve fiilen yükleniciye teslim edilmediği, sözleşmenin düzenlendiği sırada tapu kütüğünde tescilli olan satış vaadi sözleşmesi şerhine dayalı tapu iptali ve tescil davası açıldığı, imar çalışması nedeniyle imar ve yapı ruhsatı verilmediği, arsa sahiplerinden gerekli yasal işlemleri yapabilmek için vekaletname talep edildiği halde davacılar tarafından vekaletnamelerin verilmediği, arsayı teslim etme yükümlülüğünü yerine getirmeyen arsa sahibinin yükleniciden ediminin ifasını isteyemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı ... vekili ve ... tarafından temyiz edilmiştir.1-Dava, 28.04.2008 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi istemine ilişkindir.Feshi istenilen sözleşmede davacılar dışında arsa maliklerinin imzalarının bulunduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar, tapu kayıtlarından, dava açılmadan önce davacıların diğer paydaşların paylarını devraldıkları anlaşılmışsa da; dosya kapsamından, feshi istenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan hak ve yükümlülüklerin de devredildiğine ilişkin bir delil bulunmamaktadır. Bu sebeple, mahkemece yargılama sonucunda verilecek karar, sözleşmede imzası bulunan ancak davada taraf olarak gösterilmeyen bu arsa sahiplerinin de hukukunu etkileyecektir. ...'nın 692. maddesi gereğince de, paylı taşınmaz malın özgülendiği amacın değiştirilmesi, korumanın veya olağan şekilde kullanmanın gerekli kıldığı ölçüyü aşan yapı işlerine girişilmesi olağanüstü tasarruflardan sayıldığından, oybirliği ile aksi kararlaştırılmış olmadıkça, bütün paydaşların kabulüne bağlıdır. Öncelikle sözleşme konusu taşınmazlar üzerine arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılabilmesi ve yapılan sözleşmenin paydaşları ve yükleniciyi bağlayıcı olması için tüm paydaşlarca ya da yetkili temsilcilerince sözleşmenin imzalanmış olması veya yapılan sözleşmeye "onay" verilmesi zorunludur. Sözleşmenin feshi ya da iptali davası aynı madde uyarınca "olağanüstü tasarruf" niteliğinde olduğundan, mahkemece, müşterek paydaşların tamamının birlikte dava açmasının zorunlu olduğu, sözleşmenin tarafı olan diğer arsa sahiplerinin davada zorunlu dava arkadaşı sıfatı bulunduğu dikkate alınarak, HMK'nın 59. ve 60. maddesi hükümleri de gözetilerek, davaya dahil edilmesi için davacı yana önel verilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra iddia ve savunma üzerinde durulup toplanan deliller çerçevesinde bir değerlendirme yapılarak uyuşmazlığın esasının incelenmesi, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik taraf teşkili ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.2- Bozma nedenine göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün re'sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.