Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1936 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 702 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, Dava dışı ...'in müvekkili idare ve davalı ... bünyesinde sayaç okuma işçisi olarak aralıksız çalıştığını ve işten çıkarılması sebebiyle ödenmeyen işçi alacağının tahsili amacıyla dava açtığını, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilerek dava dışı ...'in işçi alacaklarının müvekkili idare ve davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiği, bunun üzerine dava dışı ...'in müvekkili idare ve davalı aleyhine .... İcra Müdürlüğü’nün 2013/13493 esas sayılı takip dosyası ilamlı icra takibi başlattığı, müvekkili idare tarafından icra takibi konusu tüm bedellerin ödendiğini, 14.09.2009 tarihinde müvekkili ile davalı arasında “....” işi sözleşmesi aktedildiğini, sözleşmenin hizmet işleri genel şartnamesi madde 38'de çalışanların özlük hakları düzenlendiğini ve dava dışı ...'e ödenen bedelden davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla. 29.775,10 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı cevap vermemiştir.Mahkemece dosya kapsamına göre; davanın hak sahibine davacı tarafça ödenen tutarın sözleşme gereğince davalıya rücuen tahsiline ilişkin rücuen alacak davası olduğu, 6102 sayılı TTK'nın 4. ve 5. maddelerinde ticari nitelikteki davaların sayıldığı açılan rücuen tazminat davasının ticari nitelikli bir dava olmayıp davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.1) Dava hak sahibine davacı tarafça ödenen tutarın sözleşme gereğince davalıya rücuen tahsil istemine ilişkin olup taraflar arasındaki ilişkinin ticari nitelikte olması ve alacağında bu ilişkiden kaynaklanması nedeniyle uyuşmazlığın esasına girilerek, tarafların delilleri toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı gerekçeyle uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevi kapsamında kaldığının kabulü doğru olmamıştır.2- Kabule göre de, karar tarihinde yürürlükte olan HMK'nın 115/2. maddesi uyarınca, mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Bu durumda mahkemece, HMK'nın 114/1-c ve115/2 madde hükümleri gereğince anılan yasal düzenleme gözönünde bulundurularak, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, karar tarihinde yürürlükte olmayan ve göreve ilişkin dava şartı öngörmeyen HUMK'nın göreve ilişkin 7 ve 27. madde hükümlerine uygun olarak gerekçede ve hüküm fıkrasında "mahkememizin görevsizliğine" ibarelerine yer verilmesi doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.