Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1908 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8271 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av. ... ile davacı vekili Av. ...'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacı vekili, arsa sahipleri olan davacılar ile davalı yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince inşaatın zamanında bitirilerek teslim edilmediğini, sözleşmenin 15. maddesi gereğince davalı müteahhidin arsa sahiplerine geciken her ay için ve her bağımsız bölüm için 500 ... gelir kaybı tazminatı ödemekle yükümlü olduğundan dava tarihine kadar hesaplanan 817.000 ... temerrüt tarihi olan 11.10.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, cezai şartın asıl borca bağlı bir fer'i borç olduğunu, borç ilişkisiyle ilgili sözleşmenin noterlikçe düzenlenmediğinden geçersiz olduğunu, davacının kendi hissesine düşen fazla imalat bedellerini ödemediğinden kooperatifi finansal olarak zor duruma düşürdüğünü, inşaatın gecikmesinde mücbir sebebin olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma asıl ve ek bilirkişi raporu ile dosya kapsamına göre; davalı taraf fazla imalat yaptığını iddia etmiş ise de bu konuda herhangi bir tespite rastlanılmadığı ve bu konuda herhangi bir belgenin ve mutabakatın da olmadığı, ... Müdürlüğü'nün gelen yazısından gecikmeye yönelik herhangi bir mücbir sebebin de olmadığı, sözleşmenin 15. maddesine göre davacının binanın geç tesliminden kaynaklanan cezai şart olarak 817.000 ... isteyebileceği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1-Dava, taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince gecikme tazminatı istemine ilişkindir.HMK'nın 186. maddesinde "Mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder. Taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilir." hükmüne yer verilmiştir. Taraflar duruşmada hazır bulunuyorsa bu bildirim sözlü olarak .../...yapılır, tutanağa geçirilir ve altı taraflara imzalatılır. Şayet taraflar hazır değilse yukarıda belirtilen içeriğe sahip meşruhatlı davetiye gönderilir. Anılan maddede hükümden önceki son yargılama aşaması olan sözlü yargılama aşaması düzenlenmiş bulunmaktadır. Hangi yargılama usulü uygulanırsa uygulansın tarafların yargılamada sözlü olarak görüş ve değerlendirmelerini ifade etmeleri özel bir önem taşımaktadır. Yazılı yargılama usulü içerisinde de tarafların hükümden önce son kez mahkeme huzurunda sözlü değerlendirme yapıp açıklamada bulunmaları, doğru bir karar verilmesi bakımından önemlidir.Hal böyle olunca, mahkemece 12.06.2014 günlü duruşma oturumunda tahkikatın bittiği tefhim edilmeden (HMK.md.184) ve sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunulması amacı ile davet hususu (HMK.md.186) yerine getirilmeden, davalı vekilinin mazereti de reddedilerek, yokluğunda karar verilmiş olduğundan kararın bozulması gerekmiştir.2-Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.