Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1856 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4746 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, müvekkili ile davalı kooperatif arasında 28.09.1999 tarihinde 6 no'lu dükkanın satışı konusunda düzenlenen sözleşme uyarınca üzerine düşen ödeme yükümlülüğünü tamamladığını, ayrıca sonradan muhasebe giderleri adı altında istenen 700,00 TL'yi ödemesine rağmen, müvekkilinin ihraç edildiğini ileri sürerek, müvekkilinin, davalıya borçlu olmadığının tespitine, yönetim ve genel kurul kararlarının iptaline, davalı adına kayıtlı 6 no'lu dükkan tapusunun iptali ile müvekkil adına tesciline, olmadığı takdirde, ihraç kararından sonra yapılan bir sonraki genel kurul tarihinden itibaren işleyecek faizi ile ödedikleri bedelin taraflarına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, harca esas değerini 7.300,00 TL olarak göstermiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın, Dairemizin 04.03.2013 tarih ve 220 esas, 1234 karar sayılı ilamıyla bozulması üzerine, bozmaya uyularak, davacının davalı kooperatiften 2.085,20 TL asıl alacağının bulunduğu, davacının üyelikten çıkarılması ile ilgili kooperatif yönetim kurulu kararının kesinleştiği tarih olan 2007 yılı bilonçosunun davalı kooperatifin 15.06.2008 tarihli genel kurulunda onaylandığı, 15.06.2008 tarihli genel kurulun yapılış tarihinin muacceliyet başlangıcına esas alınması durumunda yasal faizin 16.07.2008 tarihinden itibaren istenebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabülü ile, 2.085.20 TL'nin 16.07.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.2- Uyulmasına karar verilen Dairemiz bozma ilamında hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının kooperatif üyeliğinden 2006 yılında ihraç edildiği belirtilerek 2006 yılı ile birlikte geçmiş yıllara ait gider payı toplamı ortak sayısına bölünerek gider payı hesaplandığı belirtilmiş ve mahkemece, davacının çıkarılma kararının kesinleşme tarihi ve buna göre ayrıldığı yıl bilançosunun onaylandığı genel kurul tarihi belirlenip, bu doğrultuda inceleme yapılarak bir karar verilmesi gereğine değinilmiştir. Sadece davacı vekilince temyiz edilen ve davacı lehine bozulmasına karar verilen ilk kararda 2.085,20 TL alacağın 19.03.2007 tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmiş ve bozma yapılan inceleme sonunu verilen son kararda hüküm altına alınan miktar sabit kalmakla birlikte davacının usuli kazanılmış hakkını ihlal edecek şekilde faizin başlangıç tarihi 16.07.2008 olarak değiştirilmiştir. Mahkemece, re'sen nazara alınarak, yeni inceleme sonucunda usuli kazanılmış hakkı gözeterek karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiş ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden, HUMK'nın 438/VII. maddesi uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın “HÜKÜM” bölümünün ilk paragrafında yer alan “16.07.2008” tarihinin, hüküm fıkrasından çıkarılarak, yerine “19.03.2007” tarihinin yazılmasına, kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacıdan fazla alının harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 23.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.