MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki sözleşmenin uyarlanması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin 1943 yılında doğmuş olup ilk bakışta fark edilebilecek bir algılama zayıflığı olduğunu ve okuma yazma bilmediğini, Almanya'da ikamet eden müvekkilinin yılın bir-iki ayını Türkiye'de yalnız geçirdiğini, davalı yüklenicinin müvekkilinin bu durumundan istifade etmesi üzerine taraflar arasında 22.01.2010 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin tam olarak neye imza attığını bilmediğini, edimler arasında aşırı nispetsizlik bulunduğunu ileri sürerek, sözleşmenin gabin nedeniyle illetli olması sebebiyle iptalini, iptal hükmü kurulamaması durumunda edimler arasındaki nispetsizliğin giderilmesini, sözleşmede belirtilen oran dahilinde rayiç bedeller açısından sözleşmenin uyarlanmasını talep ve dava etmiş, 31.08.2012 tarihli dilekçesiyle davalı tarafından yapılan inşaattaki, taraflar arasında akdedilen 22.01.2010 ile 04.01.2011 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine aykırılık, eksiklik ve ayıplar nedeniyle müvekkilinin uğradığı zarara karşılık 10.000,00 TL'nin ıslah tarihinden itibaren faiziyle tazminini istemiştir. Davalı, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; 24.04.2014 tarihli celsede, davacıya iki haftalık kesin süre verildiğini, davacının 08.05.2014 tarihinde 365,00 TL gider avansı yatırdığı ancak diğer masrafları yatırmadığı, davalı vekilinin, 2.000.000,00 TL bedelli davanın masraf ve harçlarının bu miktarlar olmadığını tekrarladığı, davacının masrafları yatırdığını belirttiği, davacıya tanınan kesin süreye rağmen 24.04.2014 tarihli ara kararında belirtilen masrafları tam yatırmamış olduğu anlaşıldığından davasını ıslah etmemiş olduğu, diğer taraftan önceki davasının gerek tarafların yeniden yapmış oldukları sözleşme ve gerekse dosyaya sunulmuş belgelerle ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı temyiz etmiştir.1-Dava, gabin sebebiyle sözleşmenin iptali, mümkün değilse sözleşmenin uyarlanması istemine ilişkindir.Islah tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nın 178/1. maddesi, “Islah eden taraf, ıslah sebebiyle geçersiz hâle gelen işlemler için yapılan yargılama giderleri ile karşı tarafın uğradığı ve uğrayabileceği zararları karşılamak üzere hâkimin takdir edeceği teminatı, bir hafta içinde, mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Aksi hâlde, ıslah yapılmamış sayılır.” hükmünü, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK'nın 86/1. maddesi, "Islah eden taraf bu tarihe kadar olan dava masrafiyle diğer taraf için takdir olunacak zarar ve ziyanı davada mahkum olmuş gibi derhal mahkeme veznesine vermeğe mecburdur. Aksi halde ıslah yapılmamış addolunur.” hükmünü içermektedir.Mahkemece, 24.04.2014 tarihli duruşmada, davacı tarafa 494,56 TL nispi harç ve 868, 80 TL vekalet ücretini yatırması, yatırılan 130,00 TL harçtan mahsup edildikten sonra 364,56 TL harcı tamamlaması için 2 haftalık süre verilmesi, sürenin kesin olması, yatırmadığı halde ıslah talebinden vazgeçmiş sayılmasına karar verildiği, davacı tarafça 365,00 TL harç yatırılmış olmasına rağmen 868,80 TL vekalet ücretinin kesin sürede yatırılmadığı gerekçesiyle, davanın ıslah edilmemiş olduğunun kabul edildiği anlaşılmıştır.HMK'nın 178. maddesi uyarınca yatırılması gereken yargılama giderleri, davanın gecikmiş olmasından kaynaklanan ve ıslah tarihine kadar yapılmış olan yargılama giderleri olup karar ve ilam harcı bu kapsamda olmadığı gibi, vekalet ücreti bakımından da vekilin o ana kadar yapmış olduğu ve ıslahla değersiz hale gelen çalışması değerlendirilerek belirlenecek kısmi vekalet ücreti bu kapsamda sayılmalıdır.( Bkz: Ejder Yılmaz, Medeni Yargılama Hukukunda Islah, 1982 Basım, sh 242.)Bu durumda mahkemece, ıslahtan önce yapılmış olup da ıslahtan sonra yapılacak işlemlerin giderleri, ıslah tarihine kadar yapılmış olan celselere ait harçlar ve avukatın emeğinin değersiz hale gelmesi sebebiyle bu miktara isabet eden kısmi vekalet ücretine karşılık gelen yargılama giderleri yönünden süre verilmesi, HUMK'nın 86. maddesindeki “mahkum olmuş gibi” ibaresine 6100 sayılı HMK'da yer verilmemiş olduğu da gözetilerek buna göre belirlenen yargılama giderlerinin yatırılmasının istenilmesi gerekirken, davada mahkum olmuş gibi belirlenen vekalet ücreti ve harcın yatırılmasının istenilmesi doğru olmamıştır.2-Bozma nedenine göre, davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle, davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.