Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1830 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 258 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Gölbaşı(Ankara) 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 08/12/2009NUMARASI : 2008/166-2009/745Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmasız, davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. Ö.. Ö.. ile davalı S.. B.. ve vekili Av. M.. Ç..'un gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu, inşaatın yapılarak davalıya teslim edildiğini, müvekkilinin hissesine düşen bağımsız bölümlerin tapu devrinin yapılmadığını ileri sürerek, Ankara İli, ... İlçesi,.... Mahallesi, .. Ada, 1 Parselde bulunan 2,3,5,6,7 numaralı bağımsız bölümlerin tapusunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki sözleşmenin eki olan krokiye göre, her katta iki daire olmak üzere 6 dairenin yapılmasının öngörüldüğü, projede ise 2 numaralı daire dükkana çevrilerek 6 ve 7 numaralı dükkanların yapılmasının öngörüldüğü, bu nedenle de numaralandırmanın değiştiği, arsa sahibine verilmesi gereken 1 numaralı dairenin numarasının değişmediği, 6 numaralı dairenin 5 numara olarak değiştiği, taraflara verilmesi gereken dairelerin konum olarak değişmediği, yüklenicinin tüm edimlerini yerine getirdiği, davalı arsa sahibine hak ettiği 1 ve 5 numaralı bağımsız bölümleri teslim ettiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile 2,3,4,6 ve 7 numaralı bağımsız bölümlerin tapusunun iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1)Davalı vekilinin temyiz istemi bakımından; Mahkeme hükmü davalı vekili olan A. R. H. 07.03.2013 günü tebliğ edilmiş, bu vekil tarafından 3 yıl önce avukatlığı terk edip büroyu kapattığı yönünde verilen 16.04.2013 tarihli dilekçe üzerine, davalı asile 15.04.2013 günü tebliğ edilmiş, davalı vekili olduğunu belirten Av. M.. Ç.. tarafından 13.05.2013 günü mahkeme kararı temyiz edilmiştir. Davalının ilk vekili olan A. R. H. 24.01.2001 tarihinden itibaren baro kaydının devam ettiğine dair yazısı, bu vekilinin katıldığı duruşmaya ilişkin Gölbaşı/Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/144 E. sayılı dava dosyası duruşma zaptı, davalı asile yapılan tebligat ve kararın temyiz edildiği tarihler nazara alındığında, hükmün HUMK’nın 432. maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra temyiz edildiği anlaşılmıştır. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 tarih ve 1989/3 E., 1990/4 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtay tarafından da karar verilebileceğinden, süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.2)Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.3)Davada, taraflar arasındaki 26.11.2004 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, yükleniciye isabet eden bağımsız bölümlerin tescili istenmiş, mahkemece de sözleşme konusu binada kat irtifakı veya kat mülkiyeti tesis edilmiş olduğu kabul edilerek bağımsız bölümlerin tesciline karar verilmiştir. Ne var ki, dosyada taşınmazın son durumunu gösteren tapu kaydı mevcut olmayıp, taşınmazda kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulup kurulmadığı anlaşılamamaktadır. Oysa, tapu kayıt düzeni mahkemece doğrudan gözetilerek, verilecek kararın infazı kabil nitelikte olması zorunludur. Bu durumda, kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulmuş ise buna ilişkin tapu kayıtlarının getirtilerek ona uygun şekilde, kurulmamış ise, çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, uzman bilirkişi marifetiyle binadaki mevcut bağımsız bölümler ile bunlara tahsisi gereken arsa payı tespit edilerek davacı yanın hak ettiği bölümlerle ilgili olarak ve aidiyeti de gösterilmek suretiyle pay tesciline karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.