Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1806 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7598 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili,... Asliye Hukuk Mahkemesi'ne ibraz ettiği dilekçesinde, davalı tarafından müvekkili aleyhinde iki ayrı senede dayalı olarak icra takibi başlatıldığını, senette bulunan imzaların müvekkiline ait olmadığını, senetten kaynaklanan herhangi bir borç bulunmadığını, senetler üzerinde ihtiyar heyeti tasdiki olmadığından senetlerin ilam hükmünde de olmadığını ileri sürerek, takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın haksız olduğunu savunarak, reddini ve kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davaya konu borç senedinin yasa gereğince ilam hükmünde olduğu, ancak, sahteliğinin iddia edilebileceği, davacının imzanın kendisine ait olmadığını iddia ettiği, senet üzerinde yapılan inceleme sonucunda senetteki imzanın davacıya ait olmadığının tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 31.03.2014 tarihli, 2013/9266 E., 2014/2426 K. sayılı ilamı ile kamu düzenine ilişkin kesin yetki kuralı üzerinde durulması ve işin esasına yetki sorununun çözümünden sonra girilmesi gerektiğinden bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada verilen yetkisizlik kararı üzerine dosyanın gönderildiği mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu olan 1346 no'lu senet üzerindeki imzanın davacının el ürünü olmadığı, 1231 no'lu senet üzerindeki imzanın ise davacının eli ürünü olduğu, senet asıllarında yazılı olan miktarlar üzerinden basit oranlama işlemi yapılarak ulaşılan sonuca göre davacının 1231 no'lu senet yönünden 2.720,00 TL borcunun bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı, taraflar vekili temyiz etmiştir.1-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde,a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.b-Dava, icra takibine konu alacaktan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve değerlendirme dosya kapsamına uygun değildir.Tarım Kredi Kooperatifleri'nin krediyle ilgili alacak senetleri kooperatifin bulunduğu yerdeki mahalle ve ihtiyar heyeti tarafından onaylanır. Bu şekilde onaylanan senetler 1581 sayılı ...ve Birlikleri Kanunu'nun 12. maddesi uyarıca İİK'nın 38. maddesinde sayılan ilam niteliğindeki belgelerdendir. Somut olayda, takibe konulan senetlerden her ikisinde de ihtiyar heyeti tasdikinin bulunmadığı, 1346 numaralı senedin 572,00 TL bedelli olarak tanzim edilip senet metnindeki imzanın davacı eli ürünü olmadığı, 1231 numaralı senedin 2.000,00 TL bedelli olup davacı eli ürünü olduğu 24.03.2011 ve 19.02.2014 tarihli adli tıp kurumu tarafından düzenlenen raporlar ile kesin olarak tespit edildiği, senetlerin ise örnek 4-5 formuna göre 12.229,42 TL üzerinden ilamlı icra yolu ile takibe konulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, menfi tespit davasının niteliği dikkate alınarak davacının eli ürünü olduğu belirlenen senet yönünden değerlendirme yapılarak oluşacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli olmamıştır.2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince,Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1-a) numaralı bendde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (1-b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, davacıdan alınan peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.