Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1798 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8178 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Ankara 13. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 11/02/2013NUMARASI : 2011/23-2013/46Taraflar arasında görülen genel kurul kararının iptali davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 15.07.2013 gün ve 2681 E., 4992 K. sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.- KARAR -Davacı vekili, davalı kooperatifin 29.06.2008 tarihli genel kurul toplantısına ilişkin çağrının usulüne uygun olarak yapılmadığını, 106 üyeden 43 ortağa genel kurul çağrı yazısının ulaşmadığını ve buna göre 8 ortağın adres yetersizliğinden dolayı çağrı yazısının kooperatife iade edildiğini, bazı üyelerin diğerleri yerine imza attıklarını, kooperatifin tasfiyesinin sonlandırılmasıyla ilgili 5. ve 7. maddelerin kanuna ve anasözleşme hükümlerine aykırı olduğunu ileri sürerek, genel kurul toplantısında alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, çağrı yazısının davacının bildirdiği adrese gönderildiğini, diğer tebligatların da usulüne uygun olduğunu, hazirun cetvelinde H. G. ölen babasından kendisine kalan hissesi sebebiyle iki oy kullandığını, diğer üçüncü oyun ise bir ortağın vekaletiyle kullanıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 29.06.2008 tarihli genel kurul toplantısının 5. ve 7. maddesiyle alınan kararların iptaline dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 15.07.2013 tarih, 2681 E., 4992 K. sayılı ilamıyla, davaya konu edilen genel kurulun 19 üyenin asaleten, 18 üyenin vekaleten katılımıyla toplam 37 kişi ile toplandığı, iptale konu edilen 5. ve 7. maddelerin 36 kabul, 1 çekimser oy ile karara bağlandığı, muhalefet şerhi veren davacının 1 çekimser oyunun kendisine dava açma hakkı vermeyip Kooperatifler Kanunu'nun 53/1. maddesi uyarınca ret oyu vermesi gerektiği, mahkemece bu husus gözetilmeksizin karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek, diğer temyiz itirazları incelenmeksizin bozulmuştur.Bu kez, davacı karar düzeltme talebinde bulunmuştur.Dava, 29.06.2008 tarihli genel kurulda alınan kararların iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, genel kurul gündeminin 5 ve 7. maddeleri ile ilgili alınan kararların iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Bu hükmün davalı tarafından temyizi üzerine davacı, temyize cevap dilekçesinde temyiz isteminin reddiyle yerel mahkeme hükmününonanmasını istemiştir. Mahkeme kararının Dairemiz'ce bozulması üzerine davacı tarafından genel kurul toplantısına bakanlık temsilcisinin gelmediği, bu durumun mülki idare amirine bildirildiğine ilişkin herhangi bir belge bulunmadığı, bu nedenle genel kurul kararlarının mutlak butlanla batıl olduğu karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülerek mahkeme kararının onanması istenmiştir. Davacı tarafından davanın kısmen kabulü ile genel kurulda alınan 5 ve 7 no'lu kararın iptaline, fazlaya ilişkin istemin ise reddine ilişkin karar, gerekçe yönünden davacı tarafından temyiz edilmediği gibi, aksine temyize cevap dilekçesinde kararın onanması istendiğinden, karar düzeltme aşamasında kararların mutlak butlanla batıl olduğunun ileri sürülmesinin TMK'nın 2. maddesinde düzenlenen iyiniyet kurallarına aykırı olduğunun kabulü ile bu yöndeki karar düzeltme itirazı yerinde görülmemiştir.Öte yandan, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 53/1. maddesi uyarınca, genel kurul toplantısında hazır bulunan ortakların alınan kararlara karşı iptal davası açabilmeleri için, ret oyu kullanmış ve muhalefetlerini de toplantı tutanağına kaydettirmiş olmaları gerekmektedir. Emredici nitelikte olan bu yasal düzenlemenin, davalı kooperatif anasözleşmesinin 38. maddesinde de aynen tekrarlandığı görülmektedir.Somut olayda, davacı tarafça henüz toplantı başlamadan önce genel kurul divan başkanlığına hitaben yazılan dilekçe ile gündemin 5 ve 7. maddeleri ile ilgili alınacak kararlara uymayacağı belirtilmişse de, toplantı tutanağının incelenmesinden oylama sonrasında muhalefet şerhinin yazdırılmadığı görülmüştür.Bu durumda, davacı, oylama sonrası ne yazılı ne de tutanağa geçmiş sözlü beyanıyla, bir muhalefette bulunmamıştır. Dava açma koşulu olarak aranan muhalefetin, gündem ve görüşmelere değil, oylama sonrasında ve oylama sonucuna ilişkin olarak yapılması gerekmektedir.Bu nedenle, Dairemizin bozma ilamında davacının ret oyu vermediği doğru olarak tespit edilmiş olup, ret oyu vermemesi davanın reddini gerektirmektedir. Bozma ilamındaki “muhalefet şerhi veren davacının” ibaresi hatalı ise de diğer gerekçenin doğru ve yeterli olması karşısında, bu yanlışlığın sonuca etkisi olmamıştır.Bu açıklamalara ve Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının karar düzeltme isteminin REDDİNE, 1,95 TL harç ve takdiren 226,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 11.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.