MAHKEMESİ : İzmir 9. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 04/06/2013NUMARASI : 2013/22-2013/187Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin mahkemenin görevsizliği nedeniyle usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, müvekkili ile davalılardan Ü.. Ç..'in dava dışı M...Ltd. Şti.'den olan alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan takip sonucu borçluya ait paranın sıra cetveli yapılmak suretiyle dağıtılmasına karar verildiğini, müvekkilince sıra cetveline itiraz davası, borçlu şirketin ise davalılardan Ü.. Ç.. aleyhine mefi tespit davası açtığını, yargılama sırasında protokol düzenlendiğini, protokole göre davalının alacağı bulunmadığını ileri sürerek, davacıya ait olan 29.290,00 TL'sına konulan haczin ve sıra cetvelindeki davalı Ü.. Ç.. alacağının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.Davalı banka vekili, davanın reddini istemiştir.Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki uyuşmazlığın sıra cetvelinden kaynaklanmadığı, davacı ile davalılardan Ü.. Ç.. ve dava dışı M.. Ltd. Şti. arasında yapılan protokol gereğince, dava dışı şirketin icra dosyasındaki alacaktan feragat etmemesi ve davalı bankanın da feragat edilmeyen bu miktar üzerine haciz koyması nedeniyle davalıların sebepsiz zenginleştikleri iddiasına dayandığından ticari dava olmadığı gerekçesiyle dava dilekçesinin mahkemenin görevsizliği nedeniyle usul yönünden reddine, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.6100 sayılı Ticaret Kanunu'nun 4/1. maddesi "Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır" 5/1. maddesinde ise "Aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinin tüm ticari davalara bakmakla görevlidir hükümlerini içerir. Davacı ile davalı bankanın tacir olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalılardan Ü.. Ç.. ise, dava dışı borçlu M...Ltd. Şti. ile yaptığı taşeronluk sözleşmesi ve bu ilişkiden kaynaklanan cari hesap ilişkisi nedeniyle borçludan alacaklı olduğu iddiasıyla takip başlatmıştır. Bu durumda, davalı Ünal, bir ticari işletmeyi kısmen de olsa kendi adına işlettiği için tacir sayılacağından uyuşmazlığın 6102 sayılı Kanun'un 4/1. maddesi uyarınca iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması nedeniyle ticari dava olduğu 5/1 maddesi gereğince ticaret mahkemesinin görevi olduğu gözetilerek işin esasına girilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.