MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalının müvekkilinden aldığı mal bedellerini ödememesi üzerine borcun taksitle ödenmesi hususunda 20.08.2009 tarihinde protokol yapıldığını, davalı hakkında icra takipleri başlatıldığını, davalının mal varlığını azaltmak amacıyla yapmış olduğu tasarrufların iptali istemi ile 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2010/198 Esas sayılı dosyasında dava açtıklarını, davalının borca batık olduğunu ileri sürerek, borçlu şirketin borca batık durumda olması nedeniyle iflasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının alacağını .... Şti'ne temlik ettiğini, tasarruf yetkisinin bulunmadığını, davacı tarafından yürütülen takiplerin iptali istemi ile icra hukuk mahkemelerinde dava açtıklarını, davalının ticari faaliyetlerine devam ettiğini, ödemelerini yerine getirdiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının ödemelerini tatil etti??i, menkul ve gayrimenkul mevcudunun bulunmadığı, hakkında açılan icra takiplerinin semeresiz kaldığı, bir kısmının aciz vesikasına bağlandığı, şirketin stoklarında 127.783,58 TL'lik mal mevcudunun bulunduğu, kayıtlı sermayesinin 200.000,00 TL olduğu, öz sermayesinin -346.088,88 TL olduğu, şirketin sermayesinin tamamını kaybettiği, mal varlığının borçlarını karşılayamaz durumda olduğu, İİK'nın 177/2. maddesine göre ödemelerin tatil edilmesinin doğrudan iflas sebebi olarak kabul edildiği, davalının ödemelerini tatil ettiğinin bilirkişi incelemesi sonucu saptanmış olması gerekçesi ile davanın kabulüne, davalı şirketin iflasına karar verilmiştir.Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı taraf İİK'nın 179. maddesine dayanarak davalı şirketin borca batık olması sebebine dayalı iflas talebinde bulunmuştur. Mahkemece, davalı şirketin ödemelerini tatil ettiği, davacı tarafından yapılan bazı takiplerde takiplerin aciz vesikasına bağlandığı üzerinde durularak İİK'nın 177/2. maddesi gereğince davalı şirketin ödemelerini tatil etmesi nedeniyle iflasına karar verilmiştir.Mahkemece alınan bilirkişi raporunda şirketin mal varlığının olmadığı, öz sermayesinin –346.088,88 TL olduğu bildirilmiş olmakla birlikte davalının temyiz itirazları arasında yer alan şirket alacaklarının tam olarak araştırılmadığı, öz sermayesinin –346.088,88 TL olmadığı yönündeki davalı vekilinin itirazları da gözetildiğinde ve iflas nedeninin İİK'nın 179. maddesine dayalı borca batıklık sebebine dayanmış olmasına göre davalı şirketin borca batık olup olmadığının tespiti yönünde bilançonun düzenlenmesi gerekir. Bunun için öncelikle konusunda uzman bilirkişi heyetince şirket varlıklarının (menkul, gayrimenkul, stok, araç gereç vs.) rayiç bedellerinin tespit edilmesi, şirket borçlarının belirlenmesi ve sonucuna göre şirketin borca batık olup olmadığının tereddüde mahal bırakmayacak şekilde tespit edilmesi gerekir.Yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda yeniden bilirkişi raporu alınıp varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.