Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1674 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4076 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki asıl ve birleşen kira alacağı ve hatalı iş bedelinden kaynaklanan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı ile birleşen davada davalı vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin ortağı olduğu davalı kooperatifin diğer ortaklarının dairelerini süresinde eksiksiz olarak teslim almalarına rağmen müvekkilinin dairesini teslim alamadığını, davalı kooperatif aleyhine... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/446 Esas sayılı dosyası ile şimdilik 500,00 TL eksik iş bedeli ile 500,00 TL kira alacağı için açılan dava sonucunda, müvekkilinin kira alacağının 2000 yılı için 4 ay, 2001 yılı için 12 ay ve 2002 yılı için 1 ay 21 gün olmak üzere toplam 2.215,00 TL olarak tespit edildiğini, mahkemece, davalının 500,00 TL kira bedelini yasal faizi ile birlikte ödemesine karar verdiğini ileri sürerek, şimdilik 16.12.2002 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte 1.715,00 TL kira alacağının tahsilini talep ve dava etmiştir.Birleşen davada davacı vekili; anılan davada fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak açılan davada mahkemece 500 TL eksik iş bedeline hükmedildiğini ileri sürerek, şimdilik 6.021,36 TL'nin 15.03.2002 ek dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.Asıl ve birleşen davada davalı vekili; açılan davaların ek dava olduğunu ve zamanaşımına uğradığını, 2002 yılındaki bir dosyaya ek olarak 2010 yılında dava açılamayacağını, zira 2002 tarihli davaya açılan bu davanın üçüncü dava olduğunu, derdestlik itirazlarının olduğunu, davacının aynı konu ile ilgili olarak ,... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/198 Esas sayılı dosyası ile dava açtığını, 16.12.2002 tarihinden itibaren yasal faiz istenmesine de itiraz ettiklerini, ek davanın açıldığı tarihten itibaren yasal faiz istenebileceğini savunarak, asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir.Mahkemece, 6.021,36 TL eksik iş bedeli ile 1.715.00 TL kira alacağının davalıdan tahsiline dair verilen kararı, Dairemizce bozulmuş, bozmaya uyan mahkemece; asıl davadaki gecikme tazminatı isteminin zamanaşımına uğraması nedeniyle reddine, birleşen davadaki eksik ve kusurlu işler giderim bedelinin önceki dosyada belirlenerek 640,00 TL sinin tahsil edilmesi karşısında bakiye 6.021,36 TL kaldığı, anılan miktar yönünden 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin dolmadığı gerekçesiyle kira tazminatı isteminin reddine, birleşen davadaki 6.021,36 TL eksik ve kusurlu işler giderim bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili ile birleşen davada davalı vekili vekili temyiz etmiştir.1-Davacı vekilinin asıl davadaki kira istemine yönelik temyizinin incelenmesinde; 5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun (HUMK) 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanunun 19. maddesiyle ...na eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2013 yılı için 1.820,00 TL 'dir Dava dilekçesinde, 1.715,00 TL'nın tahsili istenilmiş olup, mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığı cihetle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 esas, 1990/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da karar verilebileceğinden, davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.2-Davalı vekilinin birleşen davadaki eksik ve kusurlu işler giderim bedelinin tahsili davasına yönelik temyizine gelince; 818 sayılı BK'nın 126/4. (TBK'nun 147/4) maddesi uyarınca ortak ile ortaklık arasındaki ilişkilerden kaynaklanan dava ve uyuşmazlıklar beş yıllık zamanaşımına tabidir. Bu durumda, mahkemenin, eksik ve kusurlu işler giderim bedeline yönelik istemin 10 yıllık genel zamaşımına tabi olduğuna ilişkin gerekçesi yerinde değildir. Mahkemece yapılacak iş, ortaklık hükümlerine göre davacı ortağa teslimi gereken ve eksik- kusurlu işlerin belirlendiği bağımsız bölümün davacıya teslim edilip edilmediği ile hangi tarihte teslim edildiğinin belirlenerek, teslim tarihinden itibaren açık ve gizli ayıp ayrımı yapılmaksızın beş yıllık zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı üzerinde durularak bir karar verilmesi gerekirken, somut olayda uygulama yeri olmayan BK'nın 125. maddesindeki sözleşmelere ilişkin genel zamanaşımı hükmünün uygulanarak sonuca varılması doğru görülmemiştir.3-Bozma nedenine göre, birleşen davada davacı vekilinin faiz başlangıcına yönelik temyizi itirazının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) no'lu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddine, (2) no'lu bentte açıklanan nedenlerle, birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) no'lu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.