MAHKEMESİ : Uşak 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/09/2012NUMARASI : 2010/41-2012/251Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, davalı yüklenici ile dava dışı malik S. K. arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, müvekkilinin sözleşmeye göre arsa malikine düşecek bir daireyi satın aldığını, inşaat ruhsatında her dairede üç adet balkon olması gerekirken müvekkiline ait dairede iki adet balkon bulunduğunu, sözleşmeye göre dairenin ısıtılmasının panel radyatörle yapılması kararlaştırılmasına rağmen alttan ısıtma şeklinde radyatör döşendiğini, binadaki eksikliklerden dolayı iskân ruhsatı alınamadığını ve teslim süresinin aşıldığını ileri sürerek, bağımsız dairenin projeye uygun hale getirilmesi için gereken masraf karşılığı olan 7.000,00 TL ile kira kaybından doğan 8.000,00 TL olmak üzere toplam 15.000,00 TL'nın, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla inşaatın bitirilmesi gereken tarih olan 01.06.2008 tarihinde itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan edimini sözleşmeye uygun olarak süresinde yerine getirdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre yüklenicinin inşaatı 01.06.2008 tarihinde teslim etmesi gerektiği, tanık beyanları ve iş bitirme tutanaklarına göre davalı tarafından işin zamanında teslim edildiği, dava konusu balkonun davalı tarafça önce projeye uygun olarak yapılmış olmasının ve daha sonra kapatılmasının davalının balkonun davacı tarafça kapatıldığı yönündeki savunmasını doğruladığı, alttan ısıtma sisteminin yapımından davacının haberdar olup herhangi bir itirazının olmadığı, bu hususun davacıya ait daireye değer kattığı, bu nedenlerle davacının tazminat taleplerinin yerinde olmadığı, davalı tarafın kusuru sebebiyle iskan ruhsatının alınmasında gecikme olmadığı, davacının gecikme nedeniyle kira tazminatı isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davalı yüklenici ile dava dışı arsa sahibi arasında düzenlenen 03.04.2007 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, arsa sahibine isabet eden 1 nolu bağımsız bölümü arsa sahibinden satın alan davacı üçüncü kişi, aynı sözleşmeye dayanarak eksik ve kusurlu işlerin bedelinin tahsilini istemiş, mahkemece talep esas yönünden incelenerek, davanın reddine karar verilmiştir. Ne varki, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 26.03.2008 gün, 2008/15-279 esas, 2008/277 karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere, arsa sahibinden bağımsız bölüm satın alan üçüncü kişinin, salt satış sözleşmesine dayanarak arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden dolayı yükleniciden talepte bulunabilmesi, ayrıca bir yazılı temlikname ile devralınan bağımsız bölümle ilgili sözleşmedeki hakları da devraldığı kanıtlanmadıkça mümkün değildir. Bu itibarla öncelikle, davacının arsa sahibinden devraldığı bölümle ilgili olarak yazılı temliknamesinin bulunup bulunmadığı denetlenerek resen incelenmesi gereken husumet sorununun halli ve ancak ondan sonra işin esasına girmek gerekirken, esasa girilerek karar verilmesi doğru değil ise de; davacının dava tarihinden sonra bağımsız bölümünü dava dışı H.. B..'ya tapuda satması ve adı geçen vekilinin mahkemeye sunduğu dilekçesinde, mevcut uyuşmazlık konusu hakkında hiç bir taleplerinin bulunmadığını beyan etmesi karşısında, davanın aktif husumet ehliyeti kalmadığından reddi gerekirken, esastan reddi doğru olmamış, sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK'nun 438/son. maddesi hükmüne göre değişik yukarıda yazılı gerekçe ile onanması gerekmiştir.SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün HUMK'nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilmek ve düzeltilmek suretiyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.