MAHKEMESİ : Karşıyaka 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 15/05/2013NUMARASI : 2011/530-2013/270Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR-Davacı vekili, müvekkili arsa maliki ve dava dışı diğer paydaş ile davalı yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi düzenlendiğini, davalının inşaatı süresinde tamamlamadığını, konutu zararına satmak zorunda kaldığını ileri sürerek, 3.900,00 TL gecikme tazminatı ile konutunun düşük bedelle satılması nedeniyle belirsiz alacak davası olarak 1.100,00 TL tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, taşınmazın tapuda davacı ve dava dışı diğer paydaşın murisinin adına kayıtlı olduğunu, bu durumun taraflar arasındaki sözleşmeye göre taşınmazın usulünce teslimi hükmüne aykırı olduğunu, arsa maliklerinin taşınmazın teslimi hususunda yükümlülüklerini yerine getirmediklerini, bunun yanında dava dışı paydaş tarafından da vekaletten azledildiğini, ruhsat alımındaki gecikmenin kendisinden kaynaklanmadığını, ruhsat tarihine göre teslim süresinin dolmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamına ve kısmen benimsenen bilirkişi raporuna göre; taraflar arasında düzenlenen 09.10.2008 tarihli sözleşmeye göre, 5 ay içinde inşaat ruhsatı alınarak, inşaatın bu tarihten itibaren 18 ay içinde tamamlanacağının düzenlendiği, yüklenicinin mücbir sebep dışında inşaatı en fazla 4 ay geciktirebileceği, davacının, taşınmazın diğer paydaşının intikal işlemini sözleşmeden 9 ay sonra gerçekleştirdiği, bu sebeple inşaat ruhsatının 27.10.2010 tarihinde alınabildiği, teslim süresi bu tarih esas alındığında dolmadığı halde, davalının dava dışı diğer paydaş tarafından azledildiği, azlin, davalının edimlerini yerine getirmesini engelleyici bir durum olduğu, davalının mal sahiplerine bu yönden ihtar ve bilgilendirme yazıları yazdığı, davalının kusurlu olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davacı vekilinin konutun düşük bedelle satılması talebi ile ilgili kurulan hükme yönelik temyiz itirazının bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2) Davacı vekilinin taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı gecikme tazminatının tahsili istemine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazına gelince;Davacı arsa maliki ve dava dışı diğer paydaş ile davalı yüklenici arasındaki 09.10.2008 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin, "inşaatın süresi" başlıklı maddesinde, " Sözleşmenin yapılış tarihinden itibaren 5 ay içerisinde inşaat ruhsatı alınacaktır. İnşaat ruhsatının alınışından itibaren 18 ay içerisinde daireler sözleşme ve teknik şartname esaslarına uygun olarak arsa sahiplerine teslim edilecektir. Arsa üzerinde bulunan şerhler arsa sahipleri tarafından kaldırılarak müteahhide temiz olarak teslim edilecektir. Resmi deirelerde geçecek olan veya arsa sahibinin neden olacağı süre kayıpları mücbir sebep sayılarak ve bu sözleşme süresine eklenecektir." hükmüne; "karşılıklı sorumluluk" başlıklı bölümde ise, " Arsa sahipleri sözleşmeyi imzaladıktan sonra arsa ile ilgili müteahhite gerekli olan tapu, çap, imar durumu gibi evrakları verecektir. Arsa üzerinde herhangi kısıtlayıcı durumlar, şerh, icra, ipotek gibi varsa arsa sahipleri bunları kaldıracak arsasını müteahhite temiz olarak teslim edilecektir. " hükmüne yer verilmiştir. Sözleşmenin yapıldığı tarihte, sözleşme konusu taşınmazın davacı ve dava dışı paydaş murisinin adına kayıtlı olduğu, paydaşlar adına intikal işleminin sözleşme tarihinden 9 ay sonra gerçekleştirildiği, inşaat ruhsatının ise 2 yıl sonra 27.10.2010 tarihinde alınmış olduğu anlaşılmaktadır. Dava dışı diğer paydaşın, işlerin sürdürülmesi için davalı yükleniciye vermiş olduğu vekaletnameden azlinin ise 27.04.2010 tarihinde yapıldığı sabittir. Azlin, taşınmazın veraseten intikal işlem tarihi ile inşaat ruhsat tarihi arasındaki bir tarihte yapıldığı açık olmakla birlikte bilirkişi tarafından azlin, ruhsat alınmasına engel bir durum olmadığı görüşü bildirildiği halde, mahkemece somut dayanakları yeterince açıklanmaksızın, azil işlemi, yüklenicinin yükümlülüklerini yerine getirmesine engel bir durum olarak kabul edilmiştir.Bu durumda mahkemece, belediye işlem dosyası getirtilerek gerekirse uzman bilirkişiden rapor alınarak, dava dışı arsa malikinin yükleniciyi azlinin, tapuda yapılan intikal işlemi ile inşaat ruhsatının alınmasına geciktirici etkisinin olup olmadığı hususunun Yargıtay denetimine elverişli, ayrıntılı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak tartışılıp değerlendirilmesi ve oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararının bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile, kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.