Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 166 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 6015 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatifin üyesi olduğunu, kooperatifin 05.10.1991-22.08.1999 tarihleri arasında yapılan genel kurul toplantılarında alınan aidat kararlarına göre her kooperatif üyesinin 2000 yılı Mart ayına kadar 5.450,76 TL aidat ödemesi gerektiğini, ancak davalının ödemesi gereken bu aidat borcunun tamamını ödemediğini, bu nedenle icra takibi yapıldığını, ancak davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, ödeme emri ekinde müvekkiline gönderilen borç hesap tablosunun eksik ve hatalı bilgi ve hesaplamalarla oluşturulduğunu, aidat ya da faiz borcunun bulunmadığını, davacı kooperatifin 2001 yılında kooperatif yönetim kurulu üyesi olan müvekkilinden muhtelif tarihlerde borç para aldığını, bu borç paralar sebebiyle 31.12.2001 tarihi itibariyle müvekkiline 832,50 TL borçlu kaldığını, müvekkilinin 31.12.2003 tarihi itibariyle davacı kooperatiften bu tutarda alacağı olduğunu, bu g??ne kadar ödenmeyen alacağının borç hesabına mahsubu yapılmak suretiyle borç hesaplaması yapılması gerekirken bunun yapılmadığını, davacı kooperatifin genel kurullarında ödenmesi karar altına alınan aidat tutarının her bir ortak için dava konusu hesap dönemi (Mart 2002 sonu) itibariyle 5.450,76 TL olduğunu, müvekkilinin yapmış olduğu aidat ödemesinin ise 6.166,62 TL olduğunu, müvekkilinin eksik ödemesinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini ve %40 kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; takip talebinde davalının aidat borcu 10.100,67 TL asıl alacak olarak gösterilmiş ise de; bilirkişi incelemesi sonucunda, bir dönem kooperatif yöneticiliği yapan davalının, yönetici olduğu sırada kooperatife verdiği borcun, doğmuş olan aidat borcuna mahsup edilmesi gerektiği, bu şekilde yapılan hesaplama sonucunda genel kurul kararlarına göre takip tarihi itibariyle davacı kooperatifin davalıdan ancak 2.589,17 TL asıl alacak ile 3.085,08 TL birikmiş faiz toplamı 5.674,25 TL alacaklı olduğu, davalının borç olarak verdiği paranın borcuna mahsup işlemi sırasında öncelikle birikmiş faizden mahsup edilmesinin, bu konuda herhangi bir beyanı bulunmadığından yasaya uygun olduğu, ayrıca takip talebine konu edilen 10.100,67 TL içinde birikmiş faiz de bulunduğu halde hepsinin toplanarak asıl alacak şeklinde nitelendirildiği gözetilerek, davacı vekilinin sadece asıl alacak talep edildiği, bu nedenle birikmiş faize hükmedilemeyeceği yönündeki savunmasına itibar edilmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davalının 6. İcra Müdürlüğü'nün 2009/8098 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazının 2.589,17 TL asıl alacak ve 3.085,08 TL birikmiş faiz olmak üzere 5.674,25 TL'lik miktar yönünden iptali ile asıl alacağın takip tarihinden itibaren faiz uygulanarak takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit olduğundan 2.589,17 TL asıl alacağın %40'ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.1-)Davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden;a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.b-Dava, kooperatif aidat alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Davanın dayanağı olan ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı takip dosyasında bulunan takip talepnamesi ekindeki hesap tablosunda davalının borcunun 1991 yılından takip tarihi olan 20.08.2009 tarihine kadar hesaplandığı anlaşılmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda 1998 yılı öncesine ait alacağın oluşumuna ilişkin herhangi bir incemele ve araştırma yapılmamıştır.Bu itibarla mahkemece kooperatifin kuruluşundan takip tarihine kadar kooperatif genel kurul kararlarının öncelikle davacı kooperatiften, temin edilemez ise ilgili Ticaret Sicil Memurluğu'ndan ve/veya anasözleşmenin 41. maddesi uyarınca Bakanlık İl Müdürlüğü'nden celbedilerek, takip tarihi itibariyle ve takip talepnamesi ile bağlı kalınarak alacağın hesaplanması gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.2)Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalının borcunun 20.08.2003 tarihine kadar hesaplandığı, takip tarihine kadar işlemiş temerrüt faizi borcunun hesaplanmadığı anlaşıldığı gibi 20.08.2003 tarihli 1.820,16 TL'lik tahsil makbuzuna yönelik itirazlar yönünden bir inceleme yapılmadan hüküm kurulmuştur. Mahkemece bilirkişiden takip tarihine kadar asıl alacak ve işlemiş faizi ile ilgili ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli rapor alınıp davacının 20.08.2003 tarihli tahsil makbuzuna yönelik itirazları yönünden makbuzun kim tarafından düzenlendiği, kayıtlarda bulunup bulunmadığı, kooperatifi bağlayıcı bir ödeme belgesi olup olmadığı hususları da araştırılarak oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1-a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,(1-b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı ve davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 17.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.