MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkili kooperatifin 21.05.2011 tarihli olağan genel kurul toplantısında, ortak kullanım alanlarına ve yasaklanmış yerlere araç park edenlere genel kurulun verdiği yetki gereği yönetim kurulu tarafından ceza kesileceğinin karar altına alındığını, davalının da 29.03.2012 tarihinde yazılı olarak uyarılmasına rağmen araçlarını ortak kullanım alanı olan otoparktan kaldırmadığını, bu nedenle 23.05.2012 tarihinde düzenlenen ceza makbuzlarında belirtilen tutar üzerinden düzenledikleri icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkili adına yazılmış herhangi bir ihtarı tebliğ almadıklarını, kendilerine cezaya itiraz imkânı verilmediğini, ceza kesilmesine sebep olan 33 aracın hiçbirinin kendilerine ait olmadığını, cezaya dayanak genel kurul kararının geçersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı kooperatifçe usülüne uygun şekilde alınan genel kurul kararına rağmen davalının ortak kullanım alanı olan otoparka 33 adet araç parkettiği, genel kurul kararını ihlâl ettiği, alacağın tespitinin yargılamayı gerektirdiği belirtilerek davanın kısmen kabulü ile 6.400,00 TL asıl alacak yönünden takibin iptaline, takibin takip tarihindeki yasal faiz oranının %100 olan %18 oranını aşmamak kaydıyla değişen oranlarda yasal faiz uygulanarak devamına, fazlaya ilişkin istemin ve icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, davacı kooperatif genel kurul kararına dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.6100 sayılı...'nın 1. maddesindeki göreve ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkin olduğu hükmü ile ...'nın 428/2. maddesinin mahkemenin görevli olmamasının mutlak bozma nedeni olduğuna ilişkin hükmü karşısında, görev hususu somut olayda olduğu gibi, açıkça temyize gelmese dahi temyiz mahkemesince re'sen gözetilmelidir.6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/3. maddesinin yürürlükte bulunduğu dönemde Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Ticaret arasındaki ilişki işbölümü ilişkisi iken 6335 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinde yapılan .../...değişiklikle Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasında ilişki görev ilişkisi olarak değiştirilmiş ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Ancak, 6335 sayılı Yasa’nın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı...’na eklenen geçici 9. madde ile bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir.Öte yandan, kooperatif ortaklığı, kooperatif yetkili organlarının bu hususta alacağı açık bir kararla gerçekleşebileceği gibi, bu hususta açık bir karar olmasa bile kooperatifin bu kişi ile üyesi sıfatıyla yazışmalar yapması, onu genel kurullara çağırması, belirli miktarda ödeme kabul etmesi veya konut tahsis ve teslim etmesi ve tadilata izin verilmesi şeklinde somut ilişkiler ile zımnen de gerçekleşebilir. Somut olayda, davacı taraf, davalının kiracı olduğunu ve bu sebeple genel kurul kararıyla ihdas edilen para cezasından sorumlu olduğunu ileri sürmüş, davalı vekili ise 09.12.2013 tarihli beyan dilekçesinde müvekkilinin kooperatifin üyesi olmadığını savunmuş, mahkemece, davalının davacı kooperatifin üyesi olup olmadığı hususunda herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmamıştır.Bu durumda mahkemece, taraf vekillerinden davalının davacı kooperatifin üyesi olup olmadığı hususunda açıklama alınması, bu hususta bir çekişme olması durumunda, kooperatif defter, kayıt ve belgelerinin öncelikle davalı kooperatiften istenilmesi, ibraz edilmezse kooperatifin adresinde defter ve kayıtların incelenmesi için keşif yapılması, buna rağmen inceleme yapılamaz ya da defter ve belgelere ulaşılamaz ise anasözleşmenin 40. maddesi uyarınca Ticaret Sicil Memurluğu'ndan, mümkün olmazsa kooperatif anasözleşmesinin 41. maddesi uyarınca ... Müdürlüğü'nden, kooperatifin bilançosu, gelir gider cetvelleri, yönetim ve denetim raporları, genel kurul tutanakları, ortaklık cetvelleri, kur'a ve tahsis belgeleri celbedilip kooperatif uygulamaları hususunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceletilerek, davalının, açıkça ya da zımnen davacı kooperatifi üyesi olup olmadığının araştırılması, üye olmadığının belirlenmesi halinde, üye ile kooperatif arasındaki üyelik ilişkisi kapsamında uygulanması gereken, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu hükümlerinin uygulanamayacağı, bu durumda anılan Kanun'un 99. maddesinde belirtilen ticari dava koşullarının oluşmayacağı ve 01.07.2012 tarihinden sonra açılan bu davaya ticaret mahkemesince bakılamayacağı, 6100 sayılı HMK'nın 2/1. maddesi gereğince dava konusunun değerine bakılmaksızın Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olacağı gözetilerek, ...'nın 114/1-c madde hükmü uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle davanın HMK'nın 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekeceği; şayet davalının üye olduğunun belirlenmesi halinde, şimdiki gibi ticaret mahkemesinin görevli olacağı dikkate alınmalıdır. Bu durumda, davalının üye olup olmadığı üzerinde durulmadan, doğrudan uyuşmazlığın esasının incelenmesi doğru olmamıştır. 2-Davalının, davacı kooperatifin üyesi olduğunun belirlenmesi halinde ise; bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün re'sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.