Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1639 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10753 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, davalılar aleyhine ödenmeyen kredi borcundan dolayı ... İcra Müdürlüğü'nün 2011/1038 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, bankanın söz konusu kredi borcunu davacı kooperatiften tahsil ettiğini, ödenen krediden kaynaklı alacaklarının tahsili için başlatılan icra takibine davalıların kötüniyetle itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ve alacak miktarının %40'ından aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılardan ... ve ..., davanın reddini istemişlerdir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davalıların ... ve... Kooperatifine, 09.05.2000 tarihli kredi sözleşmesi gereği asıl borçlu ve kefil olarak borçlandıkları, davalıların temerrüde düşmesi nedeniyle davacının takibe geçtiği, itiraz üzerine takibin durduğu, duran takibin devam yönünde herhangi bir davanın açılmadığı, alacağın ... İcra Müdürlüğünün 2011/1038 sayılı dosyasıyla yeniden takibe konduğu, alacağın 2000 tarihli sözleşmeye dayandığı, alacağa ilişkin halen derdest bir dosyanın bulunduğu, 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçmiş olduğu gerekçesiyle, davanın derdestlik ve zamanaşımı yönünden reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, kredi sözleşmesi uyarınca, 09.11.2001 ve 09.05.2002 tarihli taksitlerin zamanında ödenmemesi nedeni ile 15.08.2011 tarihinde başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.Karz akdine dayalı borç ilişkilerinde 10 yıllık zamanaşımı süresi kabul edildiğinden, takip tarihi itibari ile bu süre geçmediği gibi, usulüne uygun yapılmış bir zamanaşımı itirazı da bulunmadığı göz önüne alınarak dosyanın esasına girilip, taraf delilleri toplanıp, oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.