Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1631 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8847 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : Bodrum 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 30/01/2013NUMARASI : 2010/311-2013/45Taraflar arasında görülen alacak, tapu iptali ve tescil davaları sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 12.09.2013 gün ve 2013/3171-5310 E.K. sayılı ilamının duruşmalı olarak karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş ise de karar düzeltme aşamasında duruşma yapılamayacağından istemin reddi ile incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği görüşüldü.- KARAR -Davacı vekili, müvekkili ve davalı A.. A..'ın birlikte yüklenici sıfatı ile diğer davalı arsa sahibi H.. S.. arasında 18.01.2008 tarihinde "Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi" imzalandığını, sözleşme uyarınca davalı arsa sahibinin taşınmazı üzerine inşaa edilecek binadaki 4 adet bağımsız bölümün arsa sahibine, 4 adet bağımsız bölümün ise yüklenicilere ait olacağının kararlaştırıldığını ve müvekkili ile diğer davalı A.. A..'ın inşaatı büyük oranda tamamladıklarını, sadece arsa sahibine düşen bağımsız bölümlerde bir kısım küçük eksiklikler kaldığını, müvekkili ile yüklenici arasında adi ortaklık ilişkisi olduğunu ve 1 no'lu bloktaki 1 ve 2 no'lu daireler ile 4 no'lu bloktaki 1 ve 2 no'lu dairelerin müvekkili ve davalı diğer yüklenici A.. A..'a devri gerekirken, davalı arsa sahibi ile diğer davalı A.. A..'ın anlaşarak, 4 taşınmazdan üç tanesini dava dışı üçüncü şahıslara tapuda devir ve ferağını verdiklerini ileri sürerek, halen davalı arsa sahibi adına olan 1 no'lu blok 1 no'lu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline, müvekkilinin alacağının tesbiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 50.000,00 TL'nin müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı A.. A.. cevap dilekçesinde, davacı ile ortak olarak inşaat yaptıklarını ve paylarına düşen yerleri beraberce satıp paraları tahsil ettiklerini, sözleşmede tapuda işlem yapma hakkının kendisine verildiği için tapu işlemlerini davalı arsa sahibi ile birlikte yaptıklarını, ancak inşaatta bir kısım eksiklikler kaldığı için arsa sahibinin eksik işleri yapmaya başladığını, davanın haksız olduğunu ve reddi gerektiğini savunmuştur. Diğer davalı H. D. vekili ise, müvekkili arsa sahibi ile yükleniciler arasındaki sözleşmede inşaatın anahtar teslimi olarak tamamlanacağının kararlaştırıldığını, ancak ilgili belediye tarafından yapı kullanma izin belgesinin inşaattaki eksiklikler nedeni ile verilmediğini, yüklenicilerin edimlerini tam olarak yerine getirmediği için dava konusu edilen son bağımsız bölümün devrinin verilmediğini, diğer üç taşınmazın devrinin yüklenicilerin talebi doğrultusunda yapıldığını, müvekkilinin karşı taraftan cezai şart alacağı olduğunu ifade ederek, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davalı H. D. yönünden davanın reddine, diğer davalı yönünden ise kabulüne, 50.000,00 TL'nin davalı A.. A..'dan tahsili ile davacıya ödenmesine dair verilen karar davacı ve davalı A.. A.. vekili tarafından temyiz istemi üzerine Dairemizin 12.09.2013 tarih ve 2013/3171-5310 E.K. sayılı ilamıyla bozulmuştur.Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 1,95 TL harç ve takdiren 226,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 05.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.