MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki istirdat ve menfi tespit davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, davalı kooperatifin üyelerine ... ve çevresindeki elektrik dağıtım işinin özelleştirilmesinden önceki borçların yapılandırma yoluna gidildiği yönünde duyuru yaptığını, müvekkilinin başvurusu üzerine kooperatif yetkililerinin eski borçlar için yapılandırma yaptığını, yasa gereği %10 peşin verildikten sonra geri kalanının taksitler halinde ödenebileceğini söylediğini, müvekkilinin de başvurusunun yapılabilmesi ve yasanın kendisine vermiş olduğu imkândan yararlanabilmesi için 15.08.2011 tarih ve 12.700,00 TL bedelli, 15.08.2012 tarih ve 14.000,00 TL bedelli iki ayrı senet verdiğini, müvekkilinin kooperatif tarafından yapılandırma için başvurduğunu düşünürken kendisine...'tan borcunu ödemesi için ihtar geldiğini, bunun üzerine müvekkilinin yapılandırma için kooperatifçe başvuruda bulunulmadığını anlamış ve vermiş olduğu senedin kendisine iadesini istemiş ise de, senedini kooperatiften alamadığını ileri sürerek, geçmiş dönem borçlarının yapılandırılması için davalı kooperatife vermiş olduğu senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitine, 15.07.2011 tarihli senet bedeli olan ve ödenen 12.700,00 TL'nin istirdatına, 15.08.2012 tarih ve 14.000,00 TL bedelli senedin bedelsiz kalması nedeniyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı kooperatif, davaya cevap vermemiştir.Müdahil vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 28. maddesi gereğince anasözleşmede aksine hüküm olmadıkça kooperatifin alacaklarına karşı yalnızca mal varlığı ile sorumlu olduğu, davalı kooperatifin anasözleşmesinde aksine bir düzenlemenin olmadığı, bu nedenle kooperatif üyelerinin kooperatif borcundan dolayı herhangi bir alacaklıya şahsi mal varlığı ile sorumlu olmadıkları, yine ... ile davacı arasında herhangi bir abonelik sözleşmesi olmayıp abonelik sözleşmesinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlığın ise sözleşmenin tarafları olan... ile kooperatif arasında çözümlenmesi gereken bir uyuşmazlık olduğu; yine davacı tarafın kooperatif yönetim kurulu üyelerinin topladığı paraları zimmetine geçirdiği, kooperatifi zarara uğrattıkları yönündeki iddialarının ise ceza davasına konu olabileceği, takibe konu dosyadaki senedin kambiyo senedi olduğu, kambiyo senedine ilişkin alacak hakkı olmadığı yönündeki iddianın ise davacı tarafça ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.1-Dava, davacı tarafça kooperatife ödenen 12.700,00 TL'nin istirdatı ve 15.08.2012 tarih ve 14.000,00 TL bedelli senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davacı tarafça delil listesinde kooperatif defter ve kayıtları ile... kayıtları gösterilmesine rağmen; herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmaksızın davalının cevap dilekçesindeki savunmaları gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir. Bu durumda, mahkemece, kooperatif uygulamaları ve mali konularda uzman bir bilirkişi seçilerek, genel kurul ve yönetim kurulu kararları, tüm defter, kayıt ve belgeleri ile varsa banka hesapları ile...kayıtları getirtilmek suretiyle incelenerek, davacı ile kooperatif arasında borç alacak ilişkisi hususunda davacının iddia ve delilleri tartışılmak suretiyle açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak, oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, somut olaya uygun düşmeyecek şekilde 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 28. maddesinden bahisle davalı kooperatif ile dava dışı ... arasındaki alacak borç ilişkisi gerekçe gösterilerek eksik inceleme ve yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.Diğer yandan, müdahale talebinde bulunan vekilinin gerekçeli karar başlığında davalı kooperatif vekili olarak gösterilmesi de ...'nın 297/1-b maddesi hükmüne aykırı olmuştur.2-Bozma nedenine göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.