MAHKEMESİ : ...... Asliye Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki asıl ve birleşen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, birleşen dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Asıl davada davacı vekili, davalının, müvekkili kooperatifin 73 numaralı üyesi olduğunu, ... tarihinde yapılan genel kurul toplantısında, mesken sahibi üyelerden ... TL, arsa sahibi üyelerden ... TL aidat alınmasına karar verildiğini, kararın itiraz edilmeksizin kesinleştiğini, kooperatifin ve site yönetiminin hizmetlerinden yararlanmasına rağmen davalının aidatlarını ödemediğini, bu nedenle davalı aleyhine, ... İcra Müdürlüğü'nün.. E. sayılı dosyası ile .. TL asıl alacak ve... TL işlemiş faiz alacağının tahsili için icra takibi yapıldığını, davalı tarafça takibe haksız olarak itiraz edildiğini ve takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 oranında icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada davacı vekili, müvekkili kooperatifte ... yılından itibaren site yönetimine geçildiğini, mesken sahibi ortaklardan .. TL, arsa sahiplerinden .. TL aidat alınmasına karar verildiğini, ancak kooperatifi üyesi olan davalının bu bedelleri ödemediğini, bu nedenle ..İcra Müdürlüğü'nün ... E. sayılı dosyası ile ...TL asıl alacak ve ..TL işlemi?? faiz alacağının tahsili için icra takibi yapıldığını, davalı tarafça haksız olarak takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 oranında icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.Asıl ve birleşen davada davalı vekili, müvekkilinin, ... tarihinde noter aracılığı ile gönderdiği ihtarname ile davalı kooperatif üyeliğinden istifa ettiğini, istifanın davalıya ... tarihinde ulaştığını, istifa tarihine kadar tüm aidat borçlarını ödediğini, davalı kooperatifin 2008 yılında tasfiye kararı aldığını, müvekkilinin, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 81. maddesi uyarınca sadece tasfiye giderlerinden sorumlu olacağını, istifa nedeniyle aidat ödeme yükümlülüğünün de son bulduğunu, talep edilen aidat borçlarının istifa tarihinden sonrasına ait olduğunu, davacı tarafın belirttiği elektrik, su, çöp ve yol gibi hizmetlerin davalı kooperatifçe yerine getirilmediğini, davalının yerine getirmediği hizmetin bedelini talep ettiğini, birleşen davanın dayanağı olan .... İcra Müdürlüğü'nün .. E. sayılı icra dosyasına müvekkilince, .. tarihinde ödeme yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalının ... tarihinde davacı kooperatif üyeliğinden istifa ettiği, istifasının davacı tarafa ...tarihinde tebliğ olduğu, bu tarih itibariyle davalının üyeliğinin sona erdiği, davalının kooperatif üyeliğinden istifası nedeniyle aidat ödeme yükümlülüğünün bulunmadığı, tasfiye giderlerinden sorumlu olduğu, ancak .... İcra Müdürlüğü'nün .. E. sayılı icra dosyasında talep edilen alacak kalemleri içinde kooperatifin tasfiye giderlerinin yer almadığı, davalı tarafın .. İcra Müdürlüğü'nün.. E. ayılı dosyası ile yapılan icra takibine itiraz ettiği, dava açıldıktan sonra bu itirazından vazgeçtiği, bu nedenle birleşen davanın konusuz kaldığı, yargılama giderinden davalı tarafın sorumlu olduğu, alacağın likit olmadığı gerekçesiyle, asıl davanın reddine, birleşen davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına ve icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.1- Birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden;5219 sayılı Kanun ile değişik HUMK'nın 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanun'un 19. maddesiyle HUMK'a eklenen Ek Madde 4'te öngörülen yeniden değerleme oranı dikkate alındığında, 2014 yılı için .... TL'dir. Davacı vekilince ...L asıl alacak, ...TL işlemiş faiz olmak üzere toplam ... TL'nin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istenmiş olup, mahkemece davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar, yukarı da anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığı cihetle birleşen davada verilen hüküm kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, .. gün ve ... Esas, ...Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da karar verilebileceğinden, birleşen davada davacı vekilinin yönünden temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.2-Asıl davada davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;Asıl dava, Temmuz ...ile Mart...dönemine ilişkin aidat alacağının faiziyle tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Dosya kapsamından, davalının ... tarihinde ihtarname ile davacı kooperatif üyeliğinden istifa ettiği, ihtarnamenin davacı kooperatife ...'de tebliğ edildiği anlaşılmış olup, mahkemece, talep edilen alacağın tasfiye gideri olmadığı ve istifadan sonraki döneme ilişkin olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bir kooperatif ortağı, istifasının noter ihtarı ile kooperatife ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarihe kadar aidat borçlarından 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 16/son maddesi uyarınca sorumlu olup, üyelerin ödemeleri arasındaki eşitliğin istifanın ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarih itibariyle bu şekilde sağlanması gerekir. Kural olarak ortak, üyesi olduğu davacı kooperatifin belirlediği inşaat finansmanı ve genel giderlere ilişkin aidat borçlarının, sonradan istifa etmiş ya da ihraç edilmiş olsa dahi istifanın ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarihe kadar doğan kısmından sorumludur. Takibin salt istifanın ulaşmasından ya da ihracın kesinleşmesinden önce ya da sonra başlatılması olgusu, istifanın ulaşmasından ya da ihracın kesinleşmesinden önce doğan bu sorumluluğu kaldırmaz. Nitekim, anılan Kanun'un 27/son cümlesinde, ortaklığın düşmesinin ortağın anasözleşme veya diğer suretlerle doğmuş borçlarının yok olmasını gerektirmeyeceği düzenlemesine yer verilmiştir. İstifanın ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarihten sonra doğan aidat borçlarından ortak sorumlu değil ise de, istifanın ulaşmasından ya da ihracın kesinleşmesinden sonra daireyi kooperatife geri vermeyip, kullanmaya devam etmiş ve genel hizmetlerden yararlanmakta ise, bu yararlanmanın karşılığı olan genel giderlerden de talep halinde sorumlu olacaktır. Bu durumda, takibe konu alacaklar istifanın ulaşması ya da ihracın kesinleşmesi tarihinden önce doğmuş ise, inşaat finansman ve ayrıca genel giderlerden genel kurulda kararlaştırılan temerrüt faizi ile birlikte üye sıfatıyla sorumlu olduğu benimsenmeli, davalının istifasından ya da ihracın kesinleşmesinden sonraki döneme ait olması durumunda ise, takipte istenen "aidat alacağı" kapsamında hangi kalemlerin yer aldığı tespit edilerek kooperatif hizmetlerinden yararlanma söz konusu ise bu yararlanmanın karşılığı olan genel giderlerden ve temerrüde düşürülmesi halinde işlemiş faizinden yasal oranda temerrüt faiziyle birlikte olmak üzere BK'nın vekaletsiz iş görme hükümlerine göre talepte bulunulabileceği ilke olarak kabul edilmelidir.Öte yandan, Kooperatif ortaklığı, kooperatif yetkili organlarının bu hususta alacağı açık bir kararla gerçekleşebileceği gibi, bu hususta açık bir karar olmasa bile kooperatifin bu kişi ile üyesi sıfatıyla yazışmalar yapması, onu genel kurullara çağırması, belirli miktarda ödeme kabul etmesi veya konut tahsis ve teslim etmesi ve tadilata izin verilmesi şeklinde somut ilişkiler ile zımnen de gerçekleşebilir.Asıl davada davacı vekilince .... tarihli genel kurul tutanağı sunulmuş olup, davalının anılan genel kurula ortak sıfatıyla katıldığı ve hazirun cetvelinde imzası bulunduğu, bazı kararlara muhalefet şerhi koyduğu anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, davacı kooperatifin tüm kayıt, defter, belge ve dayanakları ile bilançosu, gelir-gider cetvelleri, yönetim ve denetim kurulu raporlarının öncelikle kooperatiften istenilmesi, ibraz edilmezse kooperatifin adresinde incelenmesi için keşif yapılması, buna rağmen inceleme yapılamaz ya da defter ve belgelere ulaşılamaz ise anasözleşmenin 40. maddesi gereğince ilgili Ticaret Sicil Memurluğu'ndan ya da anasözleşmenin 41. maddesi gereğince Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl Müdürlüğü'nden celp edilerek, kooperatif konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılması, davalı vekilinden bu hususta açıklama alınarak, davalının anılan genel kurula katılma talebinin ve 23.06.2011 tarihinde davacı kooperatifin kabulüne bağlı kalmaksızın gerçekleşen istifasından sonra kooperatif genel kurul toplantısına katılmak, aidat ödemek suretiyle zımnen ortaklığını devam ettirip ettirmediğinin belirlenmesi, zımnen ortaklığı söz konusu değil ise, konutu kullanmaya devam ettiği anlaşıldığından talep edilen miktar içerisindeki genel giderlerden temerrüde düşürülmesi halinde yasal faiziyle sorumlu olacağı gözetilerek, sorumlu olduğu genel giderler ile ilgili rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, birleşen davada davacı vekilinin temyiz isteminin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, asıl davada davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,... tarihinde oybirliğiyle karar verildi.