Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1552 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6281 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkili ile davalılardan... arasında “... Sistemi Abonelik ve Periyodik Bakım-Onarım Sözleşmesi” bulunduğunu, müvekkilinin... Şubesi'nin 15.01.2008 tarihinde soyulduğunu, davalı... ve onun taşeronu olan diğer davalıların görevlerini yerine getirmeleri halinde soygun olayının gerçekleşmeyeceğini ileri sürerek, toplam 299.744,00 TL'den şimdilik 100.000,00 TL'nin olay tarihinden itibaren temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile istemini 343.567,03 TL'ye çıkartmıştır.Davalılar vekilleri, davanın reddini istemişlerdir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacı ile davalılardan .... ve ... arasında sözleşme bulunmadığından bu davalılar aleyhine açılan davanın husumetten reddine, davacı şubesindeki alarma ilişkin telefon hattının 14.01.2008 tarihi 23:11'de kesildiği, 15.01.2008 tarihi 09:36'ya kadar çalışmadığı, davalı....'nin günlük periyodik test sinyali işlemini 01:14 ila 01:17 arasında yaptığı, olay gecesi bu periyodik testi yapması halinde 15.01.2008 tarih saat 01:32'de gerçekleşen soygunun önlenebileceği, dava dilekçesinde zarar miktarının 299.744,00 TL olarak kabul edildiği gerekçesiyle, davalılardan ... ve .... aleyhine açılan davanın husumetten reddine,... aleyhine açılan davanın ise kısmen kabulü ile 299.744,00 TL'nin 100.000,00 TL'sine dava tarihinden, kalanına ıslah tarihinden avans faizi yürütülmek suretiyle tahsiline karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar ... ve .... vekili ile davacı vekilinin tüm, davalılardan.... vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-HMK'nın 266/1. (1086 sayılı HUMK'nın 275.) maddesi, “Mahkeme çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir.” hükmünü içermektedir. HMK'nın 281 ve 282. (HUMK'nın 283 ve 286) maddeleri hükümlerinde de hakimin bilirkişi raporunu diğer delillerle birlikte serbestçe takdir edeceği, ancak bilirkişi raporunu yeter derecede kanaat verici bulmazsa bilirkişiden ek rapor ya da sözlü açıklama isteyebileceği gibi başka bir bilirkişiden rapor alabileceği öngörülmüştür.Davanın çözümüne yönelik olarak alınan 12.10.2012 havale tarihli bilirkişi raporu ile 03.05.2013 havale tarihli bilirkişi raporu arasında, sözleşmenin taraflarının kusur oranları açısından önemli fark vardır. Bu raporlara karşı taraf vekillerince itiraz edilmiştir. Taraf vekillerinin itirazları ciddi olup, değerlendirilmeye tabi tutulmalıdır. Bunun için de, davaya konu işlerden anlayan yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak, tarafların delilleri ve dosyaya sunulan raporlar üzerinde inceleme yapan, tarafların bilirkişi raporlarına karşı ileri sürdükleri ciddi itirazları inceleyen, varılan kanaatin dayanaklarını gösteren, Yargıtay denetimine elverişli, gerekçeli, ayrıntılı bir rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilmek suretiyle, yeterli olmayan bilirkişi heyeti raporuna itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.SONUÇ:Yukarıdaki (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar ... ve ... vekili ile davacı vekilinin tüm, davalı ...e diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu davalı yararına BOZULMASINA,...'den peşin alınan harcın istek halinde iadesine, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz eden diğer taraflardan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.03.2015tarihinde oybirliğiyle karar verildi.