Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1511 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7159 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün asıl davada davalı ... vekilince duruşmalı, asıl ve birleşen davada davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl davada davalı ... vekili Av. ... gelmiş, diğer taraflardan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Asıl davada davacı vekili, müvekkili şirketin dava dışı şirketle yaptığı sözleşme uyarınca yapılmakta olan alışveriş merkezi (...) elektrik ve elektronik tesisat işlerinin temini ve yapılmasını üstlendiğini, davalı ...'nin ise diğer davalı ... ile imzaladığı sözleşme uyarınca ... inşaatının güvenlik hizmetini üstlendiğini, hizmetin tüm ... inşaatını kapsadığından müvekkili şirketin de bu güvenlik hizmetinden yararlandığını, müvekkiline malzemelerini koyması için yer tahsis edildiğini, bu bölümlerin kapısının kilitli ve etrafının tel örgü ile çevrili olduğunu, ancak 02.01.2009 ve 13.02.2009 tarihinde müvekkiline ait enerji kablolarının çalındığını, bu olayda davalıların kusurlu olduklarını ileri sürerek, çalınan malzeme bedeli olan 60.000,00 TL'nin 13.02.2009 tarihinden itibaren davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı ... vekili, müvekkili ile davalı arasında bir sözleşme olmadığını, müvekkiline husumet düşmeyeceğini, hırsızlık olayının ispat edilmediğini, davacının haksız kazanç elde etmek istediğini, ...'nın 60. maddesi uyarınca tazminat istenemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Diğer davalı şirket vekili, müvekkiline kusur yüklenemeyeceğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.Davacı vekili tarafından aynı olay nedeni ile sigorta şirketine karşı açılan davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 25.05.2010 gün ve 25 E., 324 K. sayılı ilamı ile dosyanın asıl dosyayla birleştirilmesine karar verilmiş, birleşen davada davalı ... şirketi vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi kurulu raporu ve tüm dosya içeriğine göre, davacının iddiasına konu hırsızlık olayına ilişkin olarak Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldığı, haksız eylem tarihi itibari ile alışveriş şantiyesinin güvenliğinden davalı güvenlik şirketinin sorumlu olduğu, adı geçen şirketin koruması altında iken şirket çalışanlarının ihmal ve kusuru nedeniyle hırsızlık olayının meydana geldiği, güvenlik sözleşmesinin üçüncü kişiyi koruyucu etkili sözleşme niteliği ve sözleşme hükümleri birlikte değerlendirilerek akdi sorumluluk kapsamında davalı güvenlik şirketinin sorumlu olduğu, zira güvenlik bedeli adı altında davacının davalıya ödeme yaptığı, davada davalı güvenlik şirketinin kurtuluş karinesi getirmemesi ve kendisine atfedilecek kusuru bulunmadığını ispat edemediği, asıl davadaki diğer davalı şirket ile davacı arasında herhangi akdi bir sorumluluğun bulunmadığı, haksız eylem sorumluluğu itibari ile bu davalı şirkete yöneltilecek bir kusurun varlığının ispatlanamadığı, birleşen davada ise davalı ... şirketinin tarafı olduğu, poliçenin davacı lehine sonuç doğurmayacağı, her ne kadar davacının dava dışı sigortalı şirketten 23.07.2010 tarihli temlikname ile davalı ... şirketinden alacağını temlik aldığı iddia edilmiş ise de, sigortacı şirkete yönelik bir sigorta tazminatının varlığı ispat edilmediği, bu temlikin de hüküm ve sonuç doğurmayacağı ileri sürülerek, zamanaşımı def'inin de yerinde olmadığı gerekçesi ile asıl davanın kısmen kabulüyle 49.757,59 TL'nin 13.02.2009 tarihinden itibaren avans faizi ile davalı güvenlik şirketinden tahsiline, diğer davalı şirket yönünden ise asıl davanın ve sigorta şirketi yönünden birleşen davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili ile asıl davada davalı güvenlik şirketi vekili temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle her ne kadar mahkemece asıl davada davacı şirket yararına eksik, aleyhine ise fazla vekalet ücretine karar verilmiş ise de buna ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.2-Davalı...'nin temyiz itirazlarına gelince;Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre,...'nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.3-Davacı şirkete ait ve çalındığı iddia edilen elektrik malzemelerinden bir kısmının dava dışı bir şahsa ait hurda dükkanında bulunduğu ve emniyetçe el konulduğu, dosya içindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece el konulan bu mazlemelerin davacıya iade edilip edilmediği, şayet iade edilmişse değerinin belirlenip hükmedilen tazminattan indirilmesi gerekmesine göre, bu konuda bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı şirket vekilinin tüm, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...'nin diğer temyiz itirazlarının reddine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ....'nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün adı geçen davalı şirket yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davacıdan alınmasına, asıl davada davalı...'den peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 1.000,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl ve birleşen davada davacıdan alınarak asıl davada davalı ....'ne ödenmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.