MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 21. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 11/12/2012NUMARASI : 2011/283-2012/557Taraflar arasında görülen tazminat davası sonucunda verilen hükmün düzeltilerek onanmasına ilişkin Dairemiz'in 13.06.2013 tarih ve 2013/2197 esas, 2013/4063 karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.-K A R A R-Davacılar vekili, arsa sahibi müvekkilleri ile yüklenici davalılar arasında 09.05.2008 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, müvekkillerine isabet eden dairelerin teslim edilmesine rağmen binada eksik ve ayıplı işler bulunduğunu ileri sürerek, eksik ve ayıplı işlerin müvekkilleri tarafından davalılar nam ve hesabına aynen ifasına, bunun için fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 120.000,00 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, dairelerin onyedi ay önce teslim edildiğini, zamanaşımı süresinin dolduğunu,inşaatta eksiklik ve kusurlu iş bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 18.500,00 TL'nin davalılardan tahsiline dair verilen kararın, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 25.01.2011 tarih ve 2010/172 esas, 2011/302 karar sayılı ilamıyla, biri hukukçu, diğer ikisi uzman mühendislerden oluşturulacak bilirkişi heyetinden tarafların tüm itirazlarını karşılayan rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği belirtilerek bozulması üzerine, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, ortak alanlarda mevcut 38.600,00 TL'lik ayıplı ve noksan işler bedelinden, davacıların arsa payına düşen miktarın 19.300,00 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 19.300,00 TL'nin davalılardan tahsiline dair verilen karar, Dairemizin 13.06.2013 tarih ve 2013/2197 esas, 2013/4063 karar sayılı ilamı ile onanmıştır. Bu kez, taraf vekilleri karar düzeltme isteminde bulunmuştur. 1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalılar vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir.2-Davada, taraflar arasında imzalanan 09.05.2005 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine aykırı şekilde eksik bırakılan ve ayıplı gerçekleştirilen imalatın giderilme bedeli istenmiştir. Mahkemece, ilk kararın bozulması üzerine alınan bilirkişi raporuna istinaden hüküm tesis edilmiştir. Ancak alınan rapor ve ek raporda bir kısım ayıpların açık ayıp olduğu belirtilerek bedelleri hesaplanmamış ve bu görüşe itibar edilerek bilirkişi kurulunca açık ayıp olduğu belirtilen işlerle ilgili istekler reddedilmiştir. BK'nın 359. maddesi (TBK m.474) uyarınca, imal olunan şeyin tesliminden sonra iş sahibinin işlerin mutat cereyanına göre imkanını bulur bulmaz o şeyi muayeneye ve kusurlar varsa bunları yükleniciye bildirmesi gerekir. Aksi takdirde BK'nın 362. maddesi (TBK m. 477) gereğince eser kabul edilmiş sayılır. Süresi içinde ayıp ihbarında bulunulduktan sonra ise zamanaşımı süresinde her zaman bedelleri istenebilir. Somut uyuşmazlıkta bir takım açık ayıplar belirlenmişse de bunların süresinde iş sahibi yükleniciye ihbar edilmediği benimsenerek tespit edilen ayıplar yönünden eser kabul edilmiş sayılmıştır. Ne var ki, ayıpların varlığı sabit olmakla beraber, aksi yönde iddia bulunmasına rağmen, ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa süresinde olup olmadığı yeterince incelenmeden karar verilmiştir. Ayıp ihbarı her türlü delille kanıtlanabilir. Bu itibarla davacılara, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığının açıklığa kavuşturulması amacıyla delillerinin ibrazı için imkan tanınmalı, bu kapsamda özellikle davacı tanıkları dinlenmeli ve açık ayıplar yönünden sonucuna uygun bir hükme varılmalıdır. Bunun yanında, yine hükme esas alınan raporda yağmur suyunun, işin imar yönetmeliğine, fen ve tekniğine aykırı olarak atık su tesisatına bağlandığı tespit edildikten sonra bunun da açık ayıp niteliğinde olduğu kabul edilip bedelinin istenemeyeceği bildirilmiştir. Oysa, işin tekniğine ve imar mevzuatına aykırı yapılan imalatın açık ayıp olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. O halde bu kaleme ilişkin bedelin kabulü gerekirken reddi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle kararın davacı arsa sahipleri yararına bozulması gerekirken, onandığı anlaşıldığından, davacılar vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemiz'in 13.06.2013 tarih ve 2013/2197-2013/4063 esas-karar sayılı onama ilamının kaldırılarak yerel mahkeme kararının anılan nedenlerle davacılar yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin tüm, davacılar vekilinin diğer karar düzeltme itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin 13.06.2013 tarih ve 2013/2197 esas 2013/4063 karar sayılı onama ilamının ortadan kaldırılarak yerel mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA, 1,95 TL harç ve takdiren 226,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyen davalılardan alınmasına, evvelce alınan onama harcı ile karar düzeltme harcının istek halinde davacılara iadesine, 03.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.