MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, davalının, müvekkili kooperatifin hem üyesi hem de eski muhasebecisi olduğunu, davalının, müvekkilinin muhasebe işlerini yaptığı dönemde ücret almayarak, alacağının aidat borcuna sayıldığını ancak 2012 yılında kooperatif kayıtları üzerinde yaptıkları incelemede davalının 2007 ile 2012 yılı arasındaki aidat borcunun 41.700,00 TL, hak ettiği ücretin ise 17.400,00 TL olduğunun anlaşıldığını, bu nedenle bakiye borç ve faizi için davalı aleyhine takip başlattıklarını ancak davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının yanlış hesaplama yaptığını, ayrıca alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; davalının, takip talebinde belirtilen 2007 ile 2012 yılları arasındaki dönemde davacıya borcunun bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.1) Dava, aidat alacağı nedeniyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı kooperatifin aidat alacağı tespit edildikten sonra, davacının eski muhasebecisi olan davalının tuttuğu mali defterlere dayanılarak davalının, davacıya, aidat borcuna mahsuben bir kısım senetlerle ödemeler yaptığı benimsenip, senet değerleri aidat alacağından mahsup edilmiştir. Ne var ki yapılan incelemede, davalının davacıya vermiş olduğu iddia edilen ve kayıtlara davalı tarafından geçirilen nizalı senetlerin gerçekten kooperatifin elinde olup olmadığı veya bedeli tahsil edilmiş ise kooperatifin kasasına girip girmediği hususları incelenmiş değildir.Bunun yanında, yine aynı şekilde davalının, davacı kooperatifin muhasebeciliğini yaptığı sırada kooperatife ait bir kısım posta, kargo, defter tasdik bedeli gibi masrafları soyut olarak kendi cebinden karşıladığı kabul edilip, bunlar için yapılan giderlerin de aidat alacağından mahsup edildiği görülmüştür. Ancak bu giderlerin gerçeklik denetiminin yapılmadığı anlaşılmaktadır. Öte yandan, giderlerin belgelerinin olup olmadığı araştırılmadığı gibi, anılan tarihlerde kooperatifin mali durumunun tespiti ile buna gerek olup olmadığı, davacı yanca bu giderlerin yapılmak zorunda kalınıp kalınmadığı da belirlenmemiştir. Değinilen hususlar incelenmeksizin eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde olmamıştır.2) Bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.