Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1478 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 3468 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkili ile davalı arsa sahibi arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca müvekkilinin inşaatı tamamlayıp, iskân ruhsatını da alarak, davalıya teslim etmek suretiyle edimini yerine getirmesine rağmen, davalı tarafça sözleşme uyarınca müvekkiline düşen son dört bağımsız bölümün tapu devrinin yapılmadığını ileri sürerek, bu bağımsız bölümlerin tapusunun iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili arsa sahibi tarafından yüklenici aleyhine açılan cezai şart alacağı ile ilgili davanın devam ettiğini, müvekkilinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında yükleniciden olan alacağının teminatı olarak dava konusu taşınmazlar üzerinde hapis hakkını kullandığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; yüklenici davacı şirket ile arsa sahibi davalı arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, inşaatın sözleşmede belirtilen sürede ve belirtilen şekilde bitirilmemesi sebebiyle dava konusu son dört bağımsız bölüm devrinin yapılmadığı, her ne kadar hapis hakkının mevcut olduğu kabul edilebilir ise de, uğranılan zararların tazmini için arsa sahiplerince açılan ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/246 E., 2012/503 K. sayılı dosyasında verilen karar gereğince takip dosyasına tazminat miktarınca teminat yatırıldığı gerekçesiyle, sübut bulan davanın kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.2-Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak yükleniciye ferağı gereken dairelerin tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.Taraflar arasındaki 15.12.2006 tarihli düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre, yüklenici inşaatı tamamlayıp yapı kullanma izin belgesini de almak suretiyle teslim etmeyi üstlenmiştir. Dosya kapsamından davacı yüklenicinin inşaatı tamamlayıp, 16.08.2010 tarihinde iskân ruhsatını alarak davalı arsa sahibine düşen bağımsız bölümleri teslim ettiği anlaşılmaktadır. Ne var ki, dava konusu bu dört adet taşınmaz yüklenicinin alması gereken son bağımsız bölümler olup, arsa sahibinin teminatını oluşturmaktadır. Yine dosya kapsamından davalı arsa sahibi tarafından davacı yüklenici aleyhine aynı sözleşmeye dayalı olarak bağımsız bölümlerin geç teslim edildiği iddiasıyla başlatılan icra takibine davacı yüklenicinin itirazı üzerine açılmış ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/452 E.(eski 2011/246 E.) sayılı itirazın iptali davası bulunduğu ve buna dayalı olarak davalı arsa sahibinin hapis hakkı bulunduğu mahkemece de isabetli bir şekilde .../...saptanmış ise de, anılan itirazın iptali davasında verilen ilk kararın hükmünün icrasının geri bırakılması amacıyla davacı yüklenici tarafından dosyaya ibraz edilen 164.500,00 TL'lik banka teminat senedi ile davalı arsa sahiplerinin sözleşmeden kaynaklı alacağının teminat altına alındığının kabulünde isabet bulunmamaktadır. Nitekim, anılan itirazın iptali ile ilgili verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin ilk karar bozulduğundan dolayı söz konusu kararın icrasının geri bırakılmasını sağlamaya yönelik olarak dosyaya ibraz edilen teminat senedinin bu aşamadan sonra davacı yüklenici tarafından geri alınması her zaman mümkün olup, davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm henüz kesinleşmediğinden söz konusu teminat mektubunun davalı arsa sahibinin tüm alacağını karşılayıp karşılamayacağı da belirsizdir. Davacı yüklenici tarafından açılmış işbu davada davalı arsa sahibinin sözleşmeden doğan haklarının teminatı niteliğindeki bu son dört bağımsız bölümün tapusunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilebilmesi, davalı arsa sahibi tarafından açılmış olan yukarıda bahsi geçen itirazın iptali davasının sonucunun beklenerek, verilecek hüküm doğrultusunda hükmedilecek bedelin fer'ileriyle birlikte ödenmesi koşuluna bağlıdır. Davalı arsa sahibinin sözleşmeden kaynaklı söz konusu alacağı belirlenerek, bu alacağın ödenmesi durumunda veya birlikte ifa kuralınca ödenmesi şartına bağlı olarak davacı yüklenici adına anılan taşınmazların tescili mümkün olacaktır. Bu iki uyuşmazlık aynı mahkemece birlikte ifa kuralı da işletilmek suretiyle çözülebileceği gibi, somut olayda olduğu gibi söz konusu uyuşmazlıklar farklı mahkemelerin önüne gelmesi durumunda, yukarıda da belirtildiği gibi tapu iptal ve tescil davasında arsa sahibince sözleşmeye dayalı haklar ile ilgili açılmış bulunan davanın bekletici mesele yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekir. Somut olayda, işbu davada tapu iptali ve tescil talebi ile ilgili olarak HMK'nın 12. maddesi uyarınca ... Asliye Hukuk Mahkemesi kesin yetkili olduğundan dolayı mahkemece... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/452 E.(eski 2011/246 E.) sayılı dosyası ile birleştirme kararı verilemeyeceğinden anılan davanın bekletici mesele yapılarak, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle teminat yeterli görülüp, tapu iptali ve tescil hükmü kurulması doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.