MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasında görülen tazminat davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 06.03.2014 gün ve 2013/8500 Esas, 2014/1662 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:- KARAR -Davacı vekili, müvekkili arsa maliki ve dava dışı diğer paydaş ile davalı yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi düzenlendiğini, davalının inşaatı süresinde tamamlamadığını, konutu zararına satmak zorunda kaldığını ileri sürerek, 3.900,00 TL gecikme tazminatı ile konutunun düşük bedelle satılması nedeniyle belirsiz alacak davası olarak 1.100,00 TL tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, taşınmazın tapuda davacı ve dava dışı diğer paydaşın murisinin adına kayıtlı olduğunu, bu durumun taraflar arasındaki sözleşmeye göre taşınmazın usulünce teslimi hükmüne aykırı olduğunu, arsa maliklerinin taşınmazın teslimi hususunda yükümlülüklerini yerine getirmediklerini, bunun yanında dava dışı paydaş tarafından vekaletten azledildiğini, ruhsat alımındaki gecikmenin kendisinden kaynaklanmadığını, ruhsat tarihine göre teslim süresinin dolmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamına ve kısmen benimsenen bilirkişi raporuna göre; taraflar arasında düzenlenen 09.10.2008 tarihli sözleşmeye göre, 5 ay içinde inşaat ruhsatı alınarak, inşaatın bu tarihten itibaren 18 ay içinde tamamlanacağının düzenlendiği, yüklenicinin mücbir sebep dışında inşaatı en fazla 4 ay geciktirebileceği, davacının, taşınmazın diğer paydaşının intikal işlemini sözleşmeden 9 ay sonra gerçekleştirdiği, bu sebeple inşaat ruhsatının 27.10.2010 tarihinde alınabildiği, teslim süresi bu tarih esas alındığında dolmadığı halde, davalının dava dışı diğer paydaş tarafından azledildiği, azlin, davalının edimlerini yerine getirmesini engelleyici bir durum olduğu, davalının mal sahiplerine bu yönden ihtar ve bilgilendirme yazıları yazdığı, davalının kusurlu olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine Dairemizin 06.03.2014 gün, 2013/8500 esas ve 2014/1662 karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.Bu kez, davacı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.1)Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere özellikle, karar düzeltme talep edenin sıfatına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme talepleri yerinde görülmemiştir.2) Davada, davalı yüklenicinin, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile öngörülen sürede, edimlerini yerine getirmediği ileri sürülerek, gecikme tazminatı ile temerrüt tarihinden sonra bağımsız bölümleri zararına satmak zorunda kaldığı için oluştuğu belirtilen zararın tahsili istenmiştir. Dosya kapsamına göre, davacı arsa sahibinin, sözleşme gereği .../...kendine isabet ettiğini ileri sürdüğü bir kısım bağımsız bölüm paylarını, tapuda, dava dışı üçüncü kişilere devrettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, esas olarak, davalı yüklenicinin, teslimde temerrüde düşüp düşmediği ve davacının oluşan zararının hangi miktardan ibaret olduğunun araştırılması gerekmektedir.Mahkemece verilen kararda, arsa sahiplerinin kendi edimlerini yerine getirmediği için, davalıdan tazminat talep edemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine hükmedilmiştir.Kararı temyiz eden davacı vekili ise, esas itibariyle, gecikmede müvekkilinin kusuru olmadığını belirterek, hükmün bozulmasını talep etmiştir. Bu durumda, davacı vekilinin, sadece gecikme tazminatına hasren kararı temyiz ettiğinin kabulü mümkün değildir.Şu halde, Dairemizin bozma ilamının (2.) bendi uyarınca gerekli inceleme ve araştırma yapılarak, varılacak sonuç çerçevesinde, davadaki her iki istem hakkında bir hükme varılması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır.Dairemizce, davacı vekilinin temyizine yanlış anlam verilerek, sadece gecikme tazminatı yönünden bozma yapılması doğru görülmemiş, bu itibarla, davacı vekilinin, karar düzeltme talebinin kabulü gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer karar düzeltme istemlerinin reddine; (2) numaralı bent uyarınca, karar düzeltme isteminin kabulü ile, Dairemizin 2013/8500 Esas ve 2014/1662 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde iadesine, 06.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.