MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, davalı kooperatifin üyesi olarak toplam 31.500,00 TL ödeme yaptığını, 2002 yılı Mart ayı itibariyle ödeme yapmayı kestiğini, 08.11.2002 tarih, 75 nolu yönetim kurulu kararıyla üyelikten çıkarıldığını ileri sürerek, 31.500,00 TL'nin 08.11.2002 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, kooperatif üyeliğinden ihraç edilen davacının alacak isteminin zamanaşımına uğradığını, davacının müvekkili kooperatifin üyesi olmadığını, 25.08.2000 tarihinde...'ne üye olduğunu, bu üyeliğe istinaden birkısım ödemeler yapıldığını, yapılan ödemelerin müvekkili kooperatifle bir ilgisi olmadığını, ödemeler toplamının ise 3.400,00 TL olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davalı kooperatifin anasözleşmesinin 04.03.1999 tarihli Ticaret Sicil gazetesinde yayınlanarak tüzel kişilik kazandığı, davacı hakkında verilen ihraç kararının tebliğ edilemediği, davalı defter ve kayıtlarında davacının kooperatif üyesi olarak yer aldığı, ihraç kararının davacıya tebliğ edilmemiş olması nedeniyle davacının ihraçtan hangi tarihte haberdar olduğunun belirlenemediği, zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı, davacının, 2002 yılından, davanın açıldığı 2009 yılına kadar kooperatif ile irtibatta bulunmaması nedeniyle ihracın davacı tarafından da benimsendiği, davayı açmakta husuki yararının bulunduğu, davacı hakkında 2002 yılında ihraç kararı verildiğinden, davacının ayrıldığı yıl bilançosunun onaylandığı genel kurulu takip eden bir ay sonra alacağının muaccel hale geleceği, 2002 yılı bilançosunun 26.04.2003 tarihinde onaylandığı, alacağın 27.05.2003 tarihinde muaccel olduğu, ... Başkanlığı raporuna göre 22.450,00 TL bedelli ödeme belgelerindeki kaşe ve imzaların davalı kooperatife ait olduğu, 1.500,00 ve 2.250,00 TL bedelli ödeme belgelerindeki imzanın kooperatif yetkilisine ait olup olmadığının belirlenemediği, diğer ödeme belgelerindeki imzaların temsilcilere ait olmadığı, davacının sunmuş olduğu ödeme belgelerine göre 31.500,00 TL ödeme yaptığı, davalı kooperatif defter ve kayıtlarında davacının yapmış olduğu ödemeler toplamının 28.550,00 TL olarak yer aldığı, davacının yapmış olduğu ödeme miktarının 28.550,00 TL olarak kabul edildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 28.550,00 TL'nin 22.05.2003 tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1- Dava, çıkma payı alacağının tahsili istemine ilişkindir.Kooperatifler Kanunu'nun 17/1. ve ... Anasözleşme'nin 15/1. maddesi gereğince, devir dışında bir nedenle ortaklığı sona erenlerin sermaye ve diğer alacakları, o yılın bilançosunun genel kurulca kabulünden bir ay sonra muaccel olur. Davacıya iadesi gereken meblağ, ödediği aidatların toplamı kadar olmayıp, yapılan toplam ödemeden ayrıldığı yıl sonu bilançosunda yer alan genel giderlerden davacı payına isabet eden miktarın mahsubundan sonra kalan miktardır. Somut olayda, her ne kadar davacı hakkında davalı kooperatif tarafından ihraç kararı verilmişse de, ihraç kararının davacıya tebliğ edilmemesi nedeniyle, kesinleşmemiş olduğu açıktır. Diğer yandan davacının ise, kooperatiften istifa ettiğine ya da hakkında verilen ihraç kararını benimsediğine yönelik bir beyanına rastlanmamış olup; aksine ihraç kararından birkaç yıl sonra, 08.11.2005 tarihli yazısı ile kooperatif üyeliğinin akıbetini davalı kooperatiften sorduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda; davacının alacağının muacceliyet tarihi saptanamadığından, işbu davanın açılması ile birlikte davacının üyeliğinin sona erdiğinin benimsendiğinin kabulü gerektiğinden, dava tarihi itibariyle davacının alacağı muaccel hale gelmemiştir. Alacak, dava tarihine göre, 2009 yılı bilançosunun kabul edildiği genel kurul tarihinden bir ay sonra muaccel hale gelmiştir. Mahkemece, alacak muaccel olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde yanılgılı gerekçeyle hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.2- Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.