Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1362 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7098 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Ankara 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 02/05/2013NUMARASI : 2009/416-2013/269 Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde asıl davada davalı-karşı davada davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de, dosya içerisinde tebligat için mürafaa pulu bulunmadığından duruşma isteminin red edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Asıl davada davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında imzalanan 27.03.2007 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümlerine göre inşaatın tamamlandığını ve iskân ruhsatının alındığını, binanın bahçe duvarı ve çevre düzenlenmesi tamamlandığında müvekkili yükleniciye devredilmesi gereken 4 nolu dairenin yapılan ihtara rağmen halen devredilmediğini ileri sürerek, 4 nolu bağımsız bölümün müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir.Asıl davada davalı vekili, sözleşmede kademeli devir öngörüldüğünü, davacı yüklenicinin, tüm imalatlar bitirilerek dairelerini eksiksiz olarak arsa sahibine teslim ettikten ve iskân iznini aldıktan sonra en son 17 nolu dükkanın tapusunu almaya hak kazanacağını, oysaki binada halen eksik ve ayıplı imalatlar bulunduğunu, davacının vekaletnameyi kötüye kullanarak 17 nolu dükkanı yakınları adına tescil ettirdiğini ve kiraya verdiğini, şimdi bunun yerine 4 nolu bağımsız bölümü talep ettiğini, iskân izninin alınması yeterli olmayıp fiili teslimin de gerçekleşmesi gerektiğini, müvekkilinin 4 nolu bağımsız bölümü teminat olarak elinde tuttuğunu savunarak, asıl davanın reddini istemiş; açtığı karşı davada, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere sözleşme gereği müvekkkiline düşen 1, 3, 6, ve 11 nolu dairelerdeki eksik ve ayıplı imalatlar için 10.000,00 TL, dairelerin zamanında teslim edilmemesi nedeniyle uğranılan kira kaybı için 1.000,00 TL ve 17 nolu dükkanın kiraya verilmesi nedeniyle sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı olarak 100,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Karşı davada davalı vekili, sözleşmeye göre 4 nolu bağımsız bölümün en geç çerve düzenlemesi bitirildiğinde devri gerektiğini, 17 nolu dükkanın da halen arsa sahiplerinden birinin üzerine kayıtlı bulunduğunu, müvekkilinin inşaatı sözleşmeye ve yapılan ek sözleşmelere uygun olarak eksiksiz bir biçimde tamamladığını, davacıya düşen bağımsız bölümün bilgisi dahilinde kardeşine teslim edildiğini savunarak, karşı davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında sonradan adi yazılı şekilde yapılan ek sözleşmeler ile inşaat süresinin uzatıldığı ve bir kısım imalatlarda değişikliğe gidildiği, bu şekilde yapılan ek sözleşmeler dava tarihinden sonra yürürlüğe giren HMK'nın 288. vd. maddeleri hükümlerine göre geçersiz ise de, ek sözleşme hükümleri yerine getirilmiş olduğundan artık geçersizliğin ileri sürülemeyeceği, bu bakımdan davalı arsa sahibine düşen dairelerin tesliminde bir gecikme olmadığı, eksik ya da ayıplı bir imalat bulunmadığı, davacı yüklenicinin iskân ruhsatını alarak süresinde teslim borcunu yerine getirdiği gerekçesiyle, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, asıl davada davalı -karşı davada davacı vekili temyiz etmiştir. 1) Karşı davada davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, karşı davada davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2)Asıl davada davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;a) Asıl dava taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Asıl davada davacı, taraflar arasında düzenlenmiş olan 27.03.2007 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği yüklendiği tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini ileri sürerek, kendisine aidiyeti çekişme konusu bulunmayan 4 nolu bağımsız bölümün tapusunun adına tescilini talep etmiştir. Ne var ki, söz konusu bağımsız bölüm arsa sahiplerinin yükleniciye devretmesi gereken son bağımsız bölüm olup, sözleşmenin tarafı olan tüm arsa sahiplerinin teminatını oluşturduğundan, sadece davalının tapu kaydına dayalı olarak açılan davanın bu haliyle sonuçlandırılması mümkün değildir. Yüklenicinin sözleşmeden kaynaklanan tüm edimleri, tüm arsa sahipleri bakımından yerine getirilmeden, son daire yüklenici adına tescil edilmemelidir. Bu itibarla, bu davanın sonucu diğer arsa sahiplerinin hukukunu da etkileyecektir. Zira, diğer arsa sahiplerinin taraf olmadığı bir davada verilen kararın onlara karşı infaz edilmesi olanağı bulunmamaktadır. Davada taraf olmayanın durumu tartışılarak onun leh veya aleyhinde bir karar verilemez. Sözleşmenin tarafı olan diğer arsa sahiplerine karşı dava açması için asıl davada davacı yüklenici vekiline kesin süre verilmesi, süresinde dava açtığında eldeki dava ile birleştirildikten sonra tarafların iddia, savunma ve delilleri tekrar değerlendirilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yönün gözden kaçırılması doğru olmamıştır. b)Bozma nedenine göre, asıl davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, karşı davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2-a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün re'sen BOZULMASINA, (2-b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, aşağıda yazılı onama harcının karşı davada davacıdan alınmasına, asıl davada davalıdan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.