Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1333 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7164 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasında görülen itirazın iptali davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 20.01.2014 gün ve 2013/6734 Esas, 2014/285 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.- KARAR -Davacı vekili, tarafların ara bağlantı yükümlüsü olarak telekomünikasyon mevzuatı gereğince birbirleri arasında çağrı sonlandırma yapmak durumunda olduklarını, diğer operatör tarafından sonlandırılan çağrı için ücret ödendiğini, sözleşmede kararlaştırılan ücretin revize edilmesi hususunda tarafların anlaşamaması üzerine ortaya çıkan uyuşmazlığın çözümü için 31.03.2008 tarihinde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ( ... )’na başvurulduğunu, sonrasında 21.05.2008 tarihli ihtarname ile sözleşmedeki ücretlerin uygulanmayacağını, kurumun daha önce bütün operatörler için öngördüğü daha düşük olan referans ücret değerlerinin uygulanmaya başlanacağının bildirilerek davalının 2008 yılı nisan dönemi için gönderdiği 30.04.2008 tarihli faturanın da iade edildiğini, davalının ise 29.05.2008 tarihli cevabı ile taleplerinin kabul edilmediğini ve davalı şirket için sözleşmedeki ücret değerlerinin uygulanmaya devam edileceğini, istendiği takdirde davacı şirket için kurumun bağlayıcı olmayan referans değerlerinin uygulanabileceğinin belirtildiğini, müvekkilinin ihtilaflı dönem olan 2008 yılı Nisan, Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarıyla ilgili olarak her iki taraf için de referans değerleri uygulayarak fatura düzenlediğini ve davalıya tebliğ ettiğini, buna karşın davalının referans değerleri uygulamadan fatura düzenleyerek kendisini alacaklı göstermeye gayret ettiğini, bu faturaların da aynı itirazlarla süresinde iade edildiğini, ...’nun 20.02.2008 tarihli kararı ile geçmişe yönelik olarak referans ücretlerinin uygulanmasına karar verdiğini, bu karara göre hazırlanan ve davalı tarafından hazırlanması gereken faturalardan sonra yapılan mahsuplaşma işleminde müvekkilinin takibe konu alacağının bulunmasına rağmen davalının bu miktarı ödemediğini, 4.326.612,90 TL’lik bu alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının vaki itirazının iptali ile icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili,...’nun henüz uzlaştırma kararı almadığı bir dönemde davalıya gönderilen ihtarnamenin temerrüt ihtarı olarak kabul edilmesinin doğru olmadığını, taraflar arasındaki sözleşme yürürlükte iken davacının haksız olarak sözleşmeyi değiştirmek istediğinden davalıyı borçlu göstermeye çalıştığını, karşılıklı verilen hizmetler karşılığında düzenlenen faturalar mahsup edildiğinde aslında müvekkilinin alacaklı olduğunu, ... kararı nedeniyle davacıya alacağının ödendiğini, davaya konu bakiye miktarın haksız istendiğini, kurul kararın müvekkiline 04.09.2008’de tebliğ edildiğini, bu kararın esasen bağlayıcı olmayıp tavsiye niteliğinde olduğunu, geriye etkili olarak alınan karar gereğince gecikme faizi uygulanamayacağını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, taraflar arasında referans ara bağlantısı ücretleri uygulanacağı yönünde uyulması zorunlu bir karar verildiği, bilirkişi raporları ile her iki taraf arasında mevcut sözleşme hükümleri uyarınca belirlenen ücrete göre hesaplama yapıldığı, bir taraf için referans ücretinin diğer taraf için ise taraflar arasındaki sözleşmede öngörülen ücretlerin uygulanması mümkün olmayıp, her iki taraf için referans ücreti veya sözleşmedeki ücretlerin uygulanmasının gerektiği, somut olayda uyuşmazlık üzerine ilgili kurum tarafından alınan her iki tarafı bağlayıcı nitelikte olan idari karar doğrultusunda hesaplama yapılması gerektiği, ihtilafa konu 2008 yılı Nisan, Mayıs, Haziran ve Temmuz dönemleri için her ayı takip eden ayın son iş günü itibariyle davalının temerrüde düştüğü gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davalının vaki itirazının iptaline, takibin 3.144.604,99 TL asıl alacak, 1.049.325,48 TL işlemiş faiz, 388.639,07 TL cezai şart toplamı olan 4.582.569,54 TL üzerinden devamına, talep yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkâr tazminatı talebinin reddine dair verilen karar taraf vekillerinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 20.01.2014 gün ve 2013/6734 Esas, 2014/285 Karar sayılı ilamıyla davalı lehine bozulmuştur.Bu kez, taraf vekilleri karar düzeltme isteminde bulunmuştur.Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nun 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin karar düzeltme istemlerinin REDDİNE, 5,20'şer TL harç ve takdiren 251,00'er TL para cezasının karar düzeltme isteyenlerden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 04.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.