MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün asıl ve birleşen davada davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl ve birleşen davada daval... gelmiş başka gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacı vekili, asıl ve birleşen davada, taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalı yüklenicinin edimlerini süresinde yerine getirmediğini ileri sürerek, sözleşme gereğince kira kayıplarının tahsilini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davalının süresinde iskan ruhsatını almadığı gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı vekili tarafından tebligatın usulsüz yapıldığı ileri sürülerek, temyiz edilmiştir.1) Dosyada mevcut belgelerden, davalı kooperatifin, 29.06.2013 tarihinde tasfiyeye girdiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkeme kararının, kooperatifin tasfiye memurlarına tebliğ edilmesi gerekirken, bizzat kooperatife tebliğinin yapılması, usul ve yasaya aykırı olmuştur. Bu itibarla, davalı vekilinin temyiz talebinin süresinde yapıldığının kabulü ile, mahkemenin 05.06.2014 ve 06.06.2014 günlü ek kararlarının kaldırılması gerekmiştir. 2) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.3) Davada, süresinde teslim edilmeyen bağımsız bölümler için, gecikme tazminatı talep edilmiştir. Sözleşme gereğince, davalı yüklenici, 12.10.2012 tarihinde, inşaatı teslim etmekle yükümlüdür. Dosyaya sunulan tapu kayıtlarının incelenmesinden, dava konusu 25 numaralı bağımsız bölümün, anılan tarihten önce, 24.05.2012; 33 numaralı bağımsız bölümün ise, 13.12.2012 tarihlerinde üçüncü kişiye satıldığı anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, 33 numaralı bağımsız bölüm için satışının yapıldığı tarihe kadar gecikme tazminatı hesaplanarak hüküm altına alınmalı; 25 numaralı bağımsız bölüm için ise dava reddedilmelidir.Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, mahkemenin 05.06.2014 ve 06.06.2014 günlü ek kararlarının kaldırılmasına, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (3) numaralı bent uyarınca temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde iadelerine, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.