MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatifin üyesi olduğunu, üyelik konusu taşınmazı 2008 yılında bir önceki malikin bankaya olan ipotek borcu nedeniyle bankanın yaptığı satıştan aldığını, satın alma nedeniyle malikin tüm hak ve borçlarından mesul olduğundan önceki döneme ait borçları da davalının ödemesi gerektiğini, bu alacağın tahsili amacıyla ... İcra Müdürlüğü'nün 2013/143 Esas sayılı dosyasından başlattıkları takibe davalının itiraz etmesi sebebiyle takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptalini ve davalı aleyhine %20 icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, dava konusu taşınmazı satın alma ile birlikte üyeliğin de kendisine geçmeyeceğini, kaldı ki 1997 yılından beri talep edilmeyen aidat alacaklarının zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia ve dosya kapsamına göre; davacının kendisine yapılan tebligatlara rağmen davayı takip etmediği ve işlemden kaldırılan dava dosyasını süresi içinde yenilemediği gerekçesiyle, HMK'nın 150. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına kararı verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.1-Dava, aidat alacağının tahsili amacıyla açılmış icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Dosya kapsamından, davalının cevap dilekçesinin davacı vekiline tebliğ edildiği, ancak ön inceleme duruşmasına ait tebligatın tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.Bu durumda mahkemece davacı vekiline ön inceleme duruşma gününün tebliği ile uyuşmazlığın esasına girilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, duruşma gününün davacıya tebliğ edilmiş olduğunun kabulü ile yanılgılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.1-Kabule göre; 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 99/2. maddesi uyarınca basit yargılama usülüne tabi olan davada HMK'nın 322/1. maddesi yollamasıyla 320/son ve 150/5. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılması gerekirken, yazılı yargılama usulüne ilişkin diğer bentleri de içerecek şekilde HMK'nın 150. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılması da doğru olmamıştır.SONUÇ :Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.