MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün asıl davada davalı ve birleşen davada davalı vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl davada davalı ve birleşen davada davalı vekilleri Av. ... ile davacı vekili Av. ...'in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacı vekili, müvekkilinin 1992 yılından beri davalı kooperatifin ortağı olduğunu, davalı kooperatif tarafından inşaa edilen konutlardan 8 nolu bağımsız bölümün müvekkili adına tahsis edilip kat irtifakı tesis edildiğini, davalı kooperatifin başka üyelere olduğu gibi müvekkiline de bağımsız bölümü değiştirme ve ikinci pay edinme hakkı verdiğini, bu kapsamda kendisine 13 nolu bağımsız bölüm teklif edildiğini, bunun üzerine müvekkilinin adı geçen bağımsız bölümün kapı ve pencerelerini yaptırdığını, davalının bu süre içinde müvekkilince masraf yapmaması ve değiştirme talebinin kabul edilmediği hususunda bir beyanda bulunmadığını, kooperatif genel kurulunda borcu olmayan ortaklara birer gayrimenkul verilmesi kararı verilmesi üzerine, müvekkilinin dava konusu 13 nolu bağımsız bölümü ikinci pay almak için davalıya müracaat ettiğini, ancak cevap verilmediğini ve tapunun da verilmediğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapusunun müvekkili adına tesciline, bunun mümkün olmaması halinde davalı adına bir başka taşınmazın tesciline, bunun da mümkün olmaması halinde 15.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı kooperatif vekili, dava konusu 13 nolu bağımsız bölümün tapusunun 23.07.2004 tarihinde müvekkili kooperatif adına tescil edildiğini, davacının yer değiştirme talebinin bu tarihten önce olduğunu, davacının 28.07.2004 tarihli dilekçesi ile de yer değiştirme talebinden vazgeçip ikinci pay olarak 13 nolu taşınmazı talep ettiğini, 13.06.2004 tarihli genel kurulda ihtiyaç fazlası taşınmazların ikinci hisse olarak ortaklara verilmesine karar verildiğini, ancak davacının hiçbir ödeme yapmadığını, dava konusu taşınmazın davacıya tahsis edildiğine ilişkin yönetim kurulu kararı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Birleşen davada ise, davacı vekili dava konusu 13 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının davalı ... adına tescil edildiğini, bu tescilin yolsuz olduğunu savunarak, tapu kaydının iptali ve dosyanın asıl dosyayla birleştirilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 29.03.2011 gün ve 162 E., 118 K. sayılı ilamı ile dosyanın asıl dosyayla birleştirilmesine karar verilmiştir.Mahkemece Dairemizin 28.12.2011 gün ve 4743 E., 2908 K. sayılı bozma ilamına uyularak bilirkişi kurullarından raporlar alınmış, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre; davalı kooperatif tarafından tüm ortaklara gönderilen 22.06.2004 tarihli yazı ile kooperatife borcu olmayan ortaklara 12.500,00 TL bedel karşılığında ikinci pay verilmesinin kararlaştırıldığı, davacının daha önce yer değiştirme talebinde bulunduğu ve 13 no'lu taşınmaz üzerinde masraflar yaptığı, 28.07.2004 tarihinde bu taşınmazın kendisine tahsis edilmesini istediği, davalı kooperatifin 12.07.2005 ve 19.07.2005 tarihli yazıları ile davacının tescil hakkının saklı tutulduğunun bildirildiği, 18.06.2006 tarihli genel kurulda davacıya söz verilen taşınmaz bakımından kooperatifin bu yeri kendi üzerine alma hususunda karar alındığı, 12.07.2006 tarihli yazı ile davacının talebini reddettiği, davalı kooperatifin çelişkili hareket ettiği, daha önce taşınmaz üzerinde davacının hakkının baki olduğunu kabul etmesine ve davacının taşınmaz üzerinde masraf yapmasına göz yummasına rağmen, daha sonra tahsis yapmadığı, kooperatifin ilk kararından dönmesinin mümkün olmadığı, denetçiler tarafından verilen raporlarda 13 no'lu bağımsız bölümün davacı adına olduğunun belirtildiği, davalının kendi edimlerini yerine getirmeden davacıdan taşınmazın bedelini ödemesini istemesinin BK'nın 81. maddesine aykırı olduğu, davalı kooperatifin Kooperatifler Kanunu'nun 23. maddesi uyarınca tüm ortaklara eşit davranması gerektiği, davacıya tahsis edileceği belirtilen taşınmazın davalı kooperatifin avukatı olan birleşen davanın davalısına tapuda devredilmesinin yolsuz tescil olduğu, birleşen davanın davalısının konumu itibari ile durumu bilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle TMK'nın 1023 madde hükmünden yararlanamayacağı gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.Kararı, asıl davada davalı ve birleşen davada davalı birlikte temyiz etmişlerdir.Davacı vekili, dava konusu 13 no'lu bağımsız bölümün müvekkiline ikinci hisse olarak verilmesinin davalı kooperatif tarafından gerek yazılı gerekse sözlü ve fiili uygulamalar ile kabul edildiğini iddia etmiştir. Oysa ki, davalı yönetim kurulunun bu yönde bir kararı olmadığı gibi dava konusu taşınmazın birleşen davanın davalısı ... adına yönetim kurulunun 13.06.2006 gün 370 numaralı kararı ile tahsis edilmiş ve tapu kaydı 28.05.2009 tarihinde adı geçen adına tescil edilmiştir. Davacının bu taşınmaza yönelik bir ödemede bulunmadığı tartışmasızdır.Hal böyle olunca, mahkemece, davacının sadece dava konusu taşınmaza yaptığı harcamaları talep edebileceği, tescil talebinin ise yerinde olmadığı gözetilmeden, eksik değerlendirme ve yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı ve birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün asıl davada davalı ve birleşen davada davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl ve birleşen davada davacıdan alınarak asıl davada davalı ve birleşen davada davalıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.