MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalılar vekili Av. ...'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacı vekili, müvekkili ile davalılar murisi ... arasında 09.07.2009 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu, inşaatın tamamlandığını, sözleşme gereği davacı hissesine düşen bağımsız bölümlerden bir kısmının davalılarca satıldığını, fazladan dış cephe yalıtımı, daire iç boyası ve terasın çatısının yapıldığını ileri sürerek, fazladan yapılan işler bedelinin tespiti ile tahsiline, davalılar murisi adına tesis edilen kat irtifakının iptali ile bağımsız bölümlerin davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davacının edimini zamanında yerine getirmediği gibi, sözleşmeye de aykırı imalat yaptığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, delil göstermenin davanın ispatı için zorunlu unsur olduğu, davacı istemlerinin ispatı bakımından delil sunulmadığı ve mahkemenin kendiliğinden delil toplayamayacağı gerekçesiyle, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1)Dava, 30.04.2012 tarihinde açılmış olup, 6100 sayılı HMK'da belirtilen yargılama usulüne tabidir. Bu Yasa'nın 137/1. maddesi “Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır. Mahkeme ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler, uyuşmazlık konularını tam olarak belirler, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapar, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir.” hükmünü içerdiği gibi, aynı maddenin ikinci fıkrasında; “Ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemez ve tahkikat için duruşma günü verilemez.” hükmünü içermektedir. Aynı Yasa'nın 140/1. maddesinde ise; “Hâkim, ön inceleme duruşmasında, dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar verebilmek için gerekli görürse tarafları dinler; daha sonra, tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları tek tek tespit eder.” hükmünü, aynı maddesinin 2,3,4. fıkraları ön inceleme duruşmasının nasıl yapılacağını, 5. fıkrasında ise delillerin nasıl toplanacağı, hangi süreler içerisinde tarafların delil sunmaları gerektiği hususunda kesin süre verileceği amir hükmü bulunmasına rağmen, Yasa'nın belirttiği bu hususlar yerine getirilmeden, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. 2)Bozma nedenine göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.