Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 113 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 6354 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açmış olduğu davasında, davalının, müvekkili kooperatif başkanlığı döneminde kooperatifi zarara uğrattığını ve kooperatif paralarını zimmetine geçirdiğini, bu hususta açılan ceza davası sonucu mahkum olduğunu, kesinleşen ceza mahkemesi kararında 8.609,00 TL'nin davalının zimmetine geçirildiğinin tespit edildiğini, davalının, bu meblağın tahsili için başlatılan ilamsız takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının zimmetinde bulunan 8.600,00 TL'nin 20.10.1998 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin ikametgahının ve kooperatifin merkezinin ... ilinde bulunmaması nedeniyle yetki itirazında bulunmuş, sorumluluk ve tazminat davasının kooperatif yönetim kurulunca ikame edilmesi mümkün olmadığından davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini, ceza mahkemesi ilamıyla hüküm altına alınan bedel vergi dairesi vasıtasıyla tahsil edileceğinden iş bu davanın kabulü halinde mükerrer tahsil yapılmış olacağını savunarak, davan??n reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davanın, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/413 esas sayısı ile açıldığı ve davalının yetki itirazı sonucu davalının ikametgahı mahkemesinin yetkili olduğundan bahisle dosyanın gönderilmesi üzerine esasa girildiği, davanın, Kooperatifler Kanunun'nun 98 ve TTK'nın 341. maddesi gereğince açılan kooperatif yönetim kurulu üyelerinin şahsi sorumluluklarına ilişkin tazminat davası olduğu, Kooperatifler Kanunu'nun 98. maddesine göre kanunda aksine açıklama olmayan hususlarda TTK'daki anonim şirketlere ait hükümlerin uygulanacağı, davacı tarafa süre verilmesi sonucu sunulan genel kurul tutanağında, yasanın aramış olduğu koşulları taşıyan denetim kuruluna yetki verilmesini sağlayacak bir kararın bulunmadığı, davacı tarafa daha önce süre verilmesine rağmen bu eksikliğin usulüne uygun olarak giderilmediği gerekçesiyle, 6100 sayılı HMK'nun 114/1-e maddesinde belirtilen dava takip yetkisi yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dava, kooperatif eski yöneticisinin sorumluluğuna ilişkin tazminat istemine ilişkindir.Dava tarihinde yürürlükte olan HUMK'nun 17. maddesi (01.10.2011 tarihinden sonra açılan davalar bakımından geçerli olan 6100 sayılı HMK'nın 14. maddesi) uyarınca kooperatif ile üyesi arasındaki davanın kooperatifin muamele merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerekir. Bu yetki kuralı kamu düzenine ilişkin kesin yetki kuralı olup, davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece re'sen dikkate alınması gerekir. 4721 Sayılı TMK'nın 51. maddesine göre hükmi şahsın ikametgahı, anasözleşmede aksine hüküm bulunmadıkça muamelelerinin yürütüldüğü yerdir. Bu durumda mahkemece, dava tarihi itibariyle kooperatif muamelelerinin yürütüldüğü merkezin bulunduğu yer, tereddüde mahal bırakmayacak şekilde belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde uyuşmazlığın esası ile ilgili hüküm kurulması doğru olmamıştır.2-Bozma nedenine göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.