MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki kur'a çekimi ile ilgili genel kurul kararının iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatife üye olarak ödemesi gereken bedeli peşin olarak ödeyip anahtar teslimi bir adet daire satın aldığını, kendisine ilk tamamlanan 30 dairelik kısımda kur'a çekimi sonucunda daire verilmesini beklerken üyelikten çıkarıldığını öğrendiğini, açtığı dava sonucunda kooperatif üyesi olduğunun tespit edildiğini, ancak müvekkiline haber verilmeden ve kendisine yer verilmeden kur'a çekiminin yapıldığını, daire bedelini peşin ödeyen müvekkilinin eşitlik ilkesi gereğince diğer üyeler gibi kur'a çekimine katılmasında yasal zorunluluk bulunduğunu ileri sürerek, davalı kooperatifin yapmış olduğu genel kurul kur'a çekiminin iptalini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, iptali talep edilen kur'a çekiminin 2006 tarihli genel kurul kararı ile yapılmış bir kur'a çekimi olduğunu, genel kurul kararının iptali için bir aylık hak düşürücü sürede davacı tarafından dava açılmadığını, davacının kooperatife borçlu olduğunu, kooperatife üye kaydı yapılırken kendisinden sadece kat farkı alınmamasının kararlaştırıldığını, bunun dışındaki yükümlülüklerinden muaf tutulmadığını, ilk olarak ödemelerini tamamlayanların kur'aya dahil edildiklerini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davanın kabulü ile genel kurul kur'a çekimi kararının iptaline dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 29.02.2012 tarih ve 2011/2929 E., 2012/1512 K. sayılı ilamıyla, davanın, kur'a çekimi ile ilgili genel kurul kararının iptali istemine ilişkin olduğu, mahkemece davanın kabulüne yönelik olarak karar verilmiş ise de, dava dilekçesinin talep bölümünde '' ... Yapı Kooperatifinin yapmış olduğu genel kurul kur'a çekiminin iptaline '' ibaresinin yer aldığı, mahkeme kararının hüküm bölümünde "davanın kabulü ile kooperatif genel kurul kur'a çekiminin iptaline'' şeklinde karar verildiği, dosyanın incelenmesinde kur'a çekimi ile ilgili alınmış bir genel kurul kararının mevcut bulunmadığının görüldüğü, bu durumda davacıdan dava dilekçesinde belirtmiş olduğu kur'a çekimine ilişkin genel kurul kararının tarih ve sayısının açıklattırılarak böyle bir genel kurul kararının bulunması halinde iddia ve savunma sebepleri de değerlendirilerek, Kanun'a, davalı kooperatif anasözleşmesine ve objektif iyiniyet kurallarına aykırılık bulunup bulunmadığı, diğer anlatımla 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 53. maddesi uyarınca davacının dava açma koşullarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise kararın anılan yönlerden i ptali gerekip gerekmediği ya da yok hükmünde bir karar olup olmadığı üzerinde durularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, belirtilen eksiklikler tamamlanmadan, eksik incelemeyedayalı yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı belirtilerek, diğer temyiz itirazları incelenmeksizin bozulmuştur.Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacının 11.08.2003 tarihinden itibaren kooperatif üyesi olduğu, ayrıca üyeliğinin ....Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/347 E., 2009/250 K. sayılı kararı ile tespit edildiği, kooperatif anasözleşmesinin "Konutların Ortaklara Dağıtımı" başlığı altında belirlenen 62.maddesinde, "Konutlar maliyet bedelleri kesinleştikten sonra veya temsilcilerinin katılımıyla noter önünde çekilecek kur'a ile dağıtılır. Ancak konutların ortaklara önceden dağıtılması halinde kur'aya başvurulmaz. Kur'anın yer ve zamanı en az 15 gün önce taahhütlü mektupla veya imza karşılığı ortaklara bildirilir" hükmünün, 63. maddesinde ise, "Ortağın bu anasözleşme 21.maddesi uyarınca yatırdığı paraların toplamı konutun kesin maliyet bedelinden indirilerek geri kalanı genel kurulca kararlaştırılan taksitlere bağlanır, bu taksitler için ortaklardan bono alınır" hükmünün düzenlendiği, kur'a çekim tarihi itibariyle üye olan herkesin kur'a çekimine dahil edilmesi gerektiği, kooperatif anasözleşmesinde belirlenen bu hükümlere rağmen kur'a çekim tarihi itibari ile davacı ile birlikte bir kısım kooperitif üyesinin kur'a çekimine davet edilmedikleri gerekçesiyle, davanın kabulü ile ... Yapı Kooparatifi'nin ... Noterliği'nin 03.07.2006 tarih 9663 yevmiye no'lu kur'a çekim işleminin iptaline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1- Dava, kur'a çekiminin iptali istemine ilişkindir.Dosya kapsamından ve .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/265 Esas sayılı dosyasının UYAP üzerinden yapılan incelemesinden, davacı ... tarafından davalı kooperatif aleyhine 01.06.2011 tarihinde, üyesi bulunduğu davalı kooperatif tarafından kendisine teslim edilecek daire bulunmadığı ileri sürülerek dava açıldığı, tapu iptali ve tescil, mümkün olmaz ise tazminat talep edildiği, davacı tarafça verilen 18.01.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle, dairenin bugünkü değerinin davalıdan tahsili talebinde bulunulduğu, mahkemece, 19.01.2012 tarih ve 2011/265 E., 2012/50 K. sayılı kararla, davanın kısmen kabulü ile 20.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verildiği, kararın, davacı vekilince temyizi üzerine Dairemizin 09.07.2012 tarih ve 2954 E., 4749 K. sayılı ilamıyla, davacıya verilebilecek bir dairenin olup olmadığının araştırılması, olmadığının anlaşılması halinde bozma ilamında açıklanan hesaplanma formülüne göre yapılacak hesaplamaya göre davanın sonuçlandırılması gerekirken satım aktinin geçersizliğinden kaynaklanan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre sonuca ulaşıldığı belirtilerek bozulduğu, mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda 22.01.2013 tarihli kararla, davacıya tahsis edilebilecek bir daire bulunmadığı gerekçesiyle, 112.420,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verildiği, kararın davalı kooperatif tarafından temyizi üzerine Dairemizin 28.04.2014 tarih ve 3539 E., 3263 K. sayılı ilamı ile, davacının ortaklık statüsü araştırılarak tam olarak tespitinden sonra bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulduğu anlaşılmıştır.Mahkemece, 08.10.2013 tarihli duruşmaya kadar anılan bu dosyanın beklenmesine karar verilmiş ise de, 22.04.2014 tarihli duruşmada, ara karardan rücu edilmeden ve beklenmeme sebebi de açıklanmadan hüküm kurulmuştur.Hukuki yarar dava koşulu olup, mahkeme dava şartlarını re'sen incelemekle görevlidir. Hukuki yararın sadece dava tarihi itibariyle değil, davadevam ettiği sürece ve hükmün kesinleşmesine kadar devamı da gereklidir. Somut olayda, davacı tarafça tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tazminat istemiyle açılan davada, davacı ıslah dilekçesiyle talebini taşınmazın rayiç değerine çevirmiş, 20.000,00 TL tazminatın davalıdan alınıp davacıya verilmesine dair ilk karar, davacı tarafça yalnızca tazminatın hatalı hesaplandığı gerekçesiyle tazminat talebi yönünden temyiz edilmiş, Dairemizin ilk bozma ilamı sonrasında 112.420,00 TL tazminatın kabulüne ilişkin kurulan hüküm davacı tarafından temyiz edilmemiş olduğundan, davacının tapu iptali ve tescile yönelik isteminden vazgeçmiş olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece, kendisine taşınmaz tahsis edilmesi ile ilgili herhangi bir talebi bulunmayan davacının kur'a çekiminin iptalinde herhangi bir hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle HMK'nın 114/1-h ve 115/2 maddelerince davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.Öte yandan, 04.08.2009 olan dava tarihinin gerekçeli karar başlığında 31.05.2012 olarak yazılmış olması da hatalı olmuştur. 2- Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle,davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle,diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde, iadesine kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 23.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.