Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1114 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6995 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar ...,... ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkili ile davalı arsa sahipleri arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, sözleşmeye göre 1 no'lu dairenin 1/5 hissesi ve 5 no'lu dairenin tamamının arsa sahibi olan davalılara tapudaki paylarına göre verildiğini, kalan tüm bağımsız bölümlerin müvekkiline ait olduğunu, inşaatın yapımı aşamasında temelde su bulunması üzerine binanın zarar görmemesi için tamamen teknik zorunluluk gereği zemin kata bir bodrum yapıldığını, müvekkilinin, davalılarla, bodrumda bulunan bu dairenin bedeli konusunda 2.500,00 TL'ye anlaştığını ve 2.500,00 TL ödeyerek davalılardan ibraname aldığını, ancak, davalıların müvekkili adına hareket eden ... isimli kişiden haksız olarak ayrıca 8.000,00 TL daha aldığını, müvekkilinin bu bedeli daha sonra anılan kişiye ödediğini, davalıların bodrumda bulunan daireye ilişkin edimlerini yerine getirmediği gibi 3 no'lu dairenin satışına ilişkin vekaletnameyi de binanın teslimi tarihinden iki ay sonra yerine getirdiğini, bu nedenle bodrumdaki dairenin kiraya verilememesinden dolayı aylık 300,00 TL kiradan yoksun kaldığı gibi, 3 nolu dairenin satış bedeli olan 43.000,00 TL'yi iki ay geç alması nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek, binanın zemin katında bulunan bodrumun tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini, anılan yerin kiraya verilememesi nedeniyle aylık 300,00 TL kira bedelinin 01.06.2007 tarihinden dava sonuçlanıncaya kadar geçecek sürede hesaplanacak faizi ile birlikte davalılardan tahsilini, 3 no'lu dairenin satış bedeli olan 43.000,00 TL'nin iki aylık yasal faizini, davalıların haksız olarak aldıkları 8.000,00 TL'nin olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalıların sonradan vekillikten çekilen vekili, ibranamede davalılardan sadece ...'ın imzasının bulunduğunu, diğer müvekkillerini bağlamadığını, bodrum kat 7 no'lu bağımsız bölümün müvekkillerinin izni ve bilgisi dışında usulsüz olarak inşa edildiğini, ... adlı şahıstan para alınmadığını, davacıya sözleşmede yazılı şartlar yerine geldikten sonra satış vekaletnamesinin süresinde verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Davalı ..., hazır bulunduğu oturumda davayı kabul ettiğini beyan etmiştir.Mahkemece, tapu iptali ve tescil isteminin davalı ... yönünden kabulüne, diğer davalılar yönünden reddine, tazminat isteminin reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 25.09.2013 tarih ve 3698 E, 5748 K. sayılı ilamıyla, diğer temyiz itirazlarının reddiyle, taraflar arasındaki 26.10.2005 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, yapılacak inşaatta toplam 6 adet bağımsız bölümün olacağı, 2 adedinin arsa sahibine verileceği, kalanının tümüyle yükleniciye ait olacağının kararlaştırıldığı, fakat sözleşmeden sonra inşaatın bodrum katına imar mevzuatına uygun olacak şekilde 7 no'lu bağımsız bölümün de inşa edildiği, Yargıtay’ın istikrar kazanmış içtihatlarına göre sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça sözleşme dışı kazanılan bağımsız bölümlerin sözleşmedeki paylaşım oranına göre taksim edilmesi gerektiği, somut uyuşmazlıkta, davacı yüklenicinin 7 no’lu bağımsız bölümün tümüyle kendi adına tescilini talep ettiği, oysa, sonradan inşa edilen bu bağımsız bölümde sözleşmedeki paylaşım oranına göre yüklenicinin pay sahibi olabileceğinin açık olduğu, ne var ki, yüklenicinin bunun dışında arsa sahiplerine ödeme yaparak arsa sahiplerinden bu bağımsız bölümü tümüyle aldığını da ileri sürdüğü, nitekim mahkemece de davalı arsa sahiplerinden ...’ın 2.500,00 TL bedel karşılığında payını davacıya devrettiği kabul edilerek, bu payın tümünün iptali ve davacı adına tesciline karar verildiği, diğer davalıların paylarının satın alındığı ise usulünce kanıtlanamadığı, bu durumda mahkemece, aksine bir anlaşma da bulunmadığından yükleniciye sözleşme gereği isabet eden pay ile arsa sahiplerine kalan paydan davalı ...’a isabet eden payın, mevcut kararın davalılar tarafından temyiz edilmemek suretiyle oluşan usuli müktesep hak da dikkate alınarak birlikte davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde sadece ...’ın payının tapu iptal ve tesciline karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek, bozulmuştur.Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre yapılacak inşaatta toplam 6 adet bağımsız bölümün olacağı, 2 adetinin arsa sahibine verileceği, kalanının tümüyle yükleniciye ait olacağının kararlaştırıldığı ancak, sözleşmeden sonra inşaatın bodrum katına imar mevzuatına uygun olacak şekilde 7 no'lu bağımsız bölümün de inşa edildiği, Yargıtay'ın istikrar kazanmış içtihatlarına göre sözlemede aksine bir hüküm bulunmadıkça sözleşme dışı kazanılan bağımsız bölümlerin sözleşmedeki paylaşım oranına göre taksim edilmesi gerektiği, inşa edilen bu bağımsız bölümde sözleşmedeki paylaşım oranına göre yüklenicinin pay sahibi olabileceği, davalı arsa sahiplerinden ...'ın 2.500,00 TL bedel karşılığında payını davacıya devrettiği, diğer davalıların paylarının satın alındığının ise usulünce kanıtlanamadığı, yükleniciye sözleşme gereği isabet eden pay ile arsa sahiplerine kalan paydan davalı ...'a isabet eden payın, mevcut kararın davalılar tarafından temyiz edilmemek suretiyle oluşan usuli müktesep hak da dikkate alınarak, birlikte davacı adına tesciline karar verilmesi gerektiği belirtilerek, davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerine kurulu bodrum kat 7 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile tamamı 12 pay kabul edilerek 9 payın davacı İsmail oğlu ... adına, 1 payının davalı ...kızı ... adına, 1 payının ...kızı... adına, 1 payının ...oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.Kararı, davalılar ...,... ve ... temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalılar ...,... ve ...'ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2-Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ile tazminat istemine ilişkindir.Davacı tarafça, 7 no'lu bağımsız bölümün tapusunun iptali ve tescili ile tazminat istenmiş olup, mahkemece, verilen ilk kararda, tazminat isteminin reddine, tapu iptali ve tescil isteminin davalı ... yönünden kabulüne, diğer davalılar yönünden reddine karar verilmiştir.Kararın davacı vekilince temyizi üzerine, Dairemizin 25.09.2013 tarih ve 3689 E, 5748 K. sayılı ilamıyla, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile tescile ilişkin hüküm yönünden karar bozulmuştur. Bu durumda mahkemece, davacının reddine karar verilen ve Dairemizin bozma ilamında bozma kapsamı dışında bırakılarak davalılar lehine usuli kazanılmış hak oluşturan talepleri de içerecek şekilde davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm oluşturulması, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin buna göre hesaplanması gerekirken, dava tam kabul edilmiş gibi, yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılması ve yargılamanın belli bir aşamasında vekille temsil edilen davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru olmamıştır.Öte yandan, gerekçeli karar başlığında, 07.02.2008 olan dava tarihinin 25.12.2013 olarak yazılmış olması da hatalı olmuştur.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar ...,... ve ...'ın diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalılar ...,... ve ... yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.