MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalı ... yönünden reddine , diğer davalı yönünden kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı kooperatif vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı, davalı kooperatif üyeliğini, 20.08.2014 tarihinde dava dışı ... ....'den noterde düzenlenen sözleşme ile devraldığını, tüm evrakları tamamlayarak davalı kooperatife teslim etmesine rağmen üye kaydının yapılmadığını, kendisinden sonra aynı üyeliğin diğer davalı ...'a da devredildiğini, kooperatifçe bu kişinin üye kaydedildiğini, ancak kendisinin üyeliği daha önce devraldığını ve üyelik için tüm şartları taşıdığını ileri sürerek, davalı ...'ın üyeliğinin iptali ile kooperatife üye olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı kooperatif temsilcisi, davacının üyelik devir sözleşmesini ve evraklarını kooperatife teslim ettiğini, ancak bu konuda bir karar alınmadığını, davacının, mevzuata uygun aracı bulunmadığını, araç edindiği zaman üye yapılabileceğini, davacının en az üç dingilli ve on tekerlekli aracının olması gerektiğini, ancak aracın özelliğine ilişkin bu konuda kanunda bir hüküm bulunmadığı gibi kooperatifçe de alınan bir karar olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ..., kooperatif üyeliğini dava dışı .... .....'den devraldığını, bedelini ödediğini, kooperatif üyesi olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının geçerli sözleşme ile kooperatif üyeliğini devraldığını, UYAP sistemi üzerinden alınan kayda göre, davacı adına birden fazla kooperatif amacına uygun aracın bulunduğu, davalı kooperatifçe her ne kadar, aracın üç dingilli ve on tekerlekli olması gerektiği bildirilmiş ise de, bu konuda kooperatifçe alınan bir karar olmadığı gibi, kooperatif anasözleşmesinde de böyle bir hükmün bulunmadığı, davacının davalı kooperatife üye olma şartlarını taşıdığı; davalı ...'ın ise, dava ile ilgisinin bulunmadığı, davalı kooperatif üyeliğini satın alan bir kişi olduğu, davacı ve davacının hissesini devraldığı dava dışı ....... ile de bir ilgisinin bulunmadığı gerekçesiyle, davalı ... hakkındaki davanın reddine; davalı kooperatif aleyhine açılan davanın ise kabulü ile davacının üye olduğunun tespitine ve kooperatif karar ve üye defterine üye olarak kaydına karar verilmiştir. Kararı, davalı Kooperatif vekili temyiz etmiştir. Davacı, gerek kendisinin gerekse davalı ...'ın, kooperatif üyeliğini dava dışı .......'den devraldığı, ancak kendisine yapılan devrin daha önceki tarihli olması, ortaklık şartlarını taşıması nedeniyle kendisinin öncelik hakkına sahip olduğu ve sonraki devrin geçersiz olduğu iddiasında bulunmuştur. Dava dışı .......'in kooperatif üyeliğini hem davacıya hem de davalı ...'a devrettiği, davacının devraldığı tarihin davalı ...'ınkinden önce olduğu hususlarında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacının, dava dışı .......'e üyelik devir bedeli ödemediği hususu, ancak dava dışı ....... tarafından öne sürülebilecek bir husus olup bu nedenle mahkemenin, davalılardan ...'ın davacı ve dava dışı ....... ile bir ilgisinin bulunmadığı yönündeki kabulü ve bu gerekçe ile de davalı ... hakkında davanın reddi doğru olmamıştır. Mahkemece yapılması gereken, dava dışı ....... tarafından davacı ve davalı ...'a yapılan devirlerden hangisinin öncelik hakkı bulunduğunun araştırılması ve davalı ... hakkındaki davanın reddedilmesinin, bu davalının üye olarak kalması gerektiği sonucunu da doğurduğu gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kabule göre de; mahkemece, sadece üyeliğin tespitine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, hüküm fıkrasının 1. bendinin sonunda, "davacının kooperatif üyesi olduğunun kooperatif karar ve üye defterine kaydına" şeklinde karar verilmesi de doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.