MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar vermeHÜKÜM :Mahkumiyetsanık ..., sanık ..., suçasürüklenen çocuk ... müdafii ve sanık ...Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; kararların nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Sanık ...'nın yokluğunda verilen hüküm,sanığın mahkemede bildirdiği adrese tebliğe çıkartıldığı, tebliğ evrakında sanığın çarşıda olduğundan bahisle Tebligat Yasasının 21. maddesine göre tebliğ edilerek komşusu ...'e haber verildiğinin yazılı olduğu ancak; evrakın kime teslim edildiği hususu ile komşusunun imzası ya da imtina açıklamasının Tebligat Yasasının 23. maddesinin 9. bendine ve Tebligat Tüzüğünün 28. maddesine aykırı olarak mazbatada yer almadığı, mahkemece de düzenlenen 30.3.2011 tarihli tutanak ile sanığa yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğundan bahisle yeniden tebligat çıkartılmasına karar verildiği, bu kez sanık ...'e 04.04.2011 tarihinde bulunduğu cezaevi aracılığıyla tebliğ yapıldığı ve sanık ...tarafından 5.4.2011 tarihinde temyiz yoluna başvurulduğu, bu nedenle adı geçen sanığın öğrenme ile hükmü süresi içerisinde temyiz ettiği anlaşılmakla yapılan incelemede;I-Sanık ... hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde: Yokluğunda verilen hükme ilişkin gerekçeli kararın aynı konutta oturan annesine usule uygun şekilde 29/09/2010 tarihinde tebliğ edildiği halde,Sanığın, CMUK 'nun 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra hükmü temyiz ettiğinden, aynı Kanunun 317. maddesi uyarınca, temyiz isteminin tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,II-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında mala zarar verme suçundankurulan hükmün temyiz incelemesinde:Hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre; 21/07/2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 3-B maddesiyle değişik 1412 sayılı CMUK’nun 305/1. maddesi gereğince hüküm tarihine göre temyizi olanaklı olmadığından suça sürüklenen çocuk ... savunmanının temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE;III-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma; sanık ...ve ... hakkında hırsızlık, mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde:06.02.2010 günü... İli... Kasabasında katılan ...'nun evi ile birlikte toplam dört ayrı ikametten hırsızlık olayının gerçekleştiği, olaydan sonra ne şekilde yakalandıkları dosya kapsamından belirlenemeyen sanık ... ile suça sürüklenen çocuk ...'ın soruşturma aşamasındaki ifadelerinde olay günü diğer sanıklarla birlikte ...Kasabasına gittiklerini, burada bir evin camından içeri girerek hırsızlık yaptıklarını ifade etmiş olmalarına karşın, 19.02.2010 tarihli kolluk tutanağına göre hangi eve girdiklerini hatırlayamadıkları ve yer göstermede bulunamadıkları, mahkeme aşamasında da bu hususun netleştirilmediği, diğer tüm sanıkların da suçlamaları inkar ettikleri; olay yerinden alınan parmak izlerinin sanıklarınkiyle uyumlu olmadığının belirlendiği,dosyada mevcut belgelerden diğer mağdurlara yönelik hırsızlık eylemlerinin de aynı yöntemle işlendiği ve şüpheli olarak belirlenen kişiler ile bu dosya sanıkları hakkındaki evrakın Cumhuriyet Savcılığınca tefrik edildiğinin anlaşılması karşısında;1-Haklarında ayırma kararı verilen tüm dosyaların getirtilip aslının ya da onaylı bir suretinin denetime olanak verecek biçimde getirtilip incelenerek, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Kabule göre de ;a- Katılanın evinde meydana gelen hırsızlık olayında altın takı ve paraların çalındığı, suça konu eşyaların ele geçmediğinin anlaşılması karşısında; hırsızlık suçunun tamamlandığı gözetilmeden, yazılı şekilde teşebbüs hükümleri uygulanarak eksik cezaya hükmolunması, b-Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCY'nin 116/1. maddesi uyarınca verilen 1 yıl 6 ay hapis cezasının TCY'nin 119/1-c maddesi ile bir kat artırılması sırasında cezanın 2 yıl 12 ay yerine 3 yıl hapis olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini,c-Suç tarihi itibariyle herhangi bir mahkumiyeti bulunmayan suça sürüklenen çocuk ... hakkında, konut dokunulmazlığını bozma suçundan uygulama yapılırken bir daha suç işlemeyeceği yönünde olumlu kanaat oluştuğundan bahisle hükmolunan ceza anılan Yasanın 51. maddesi gereğince ertelenmesine karşın; müstakil bir zarar yaratmayan konut dokunulmazlığını bozma suçunda 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinde yer alan “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinde suça sürüklenen çocuk yönünden yasanın öngördüğü objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeden, zararın giderilmemesi gerekçe gösterilerek 5271 sayılı CMK'nın 231/5-14.madde ve fıkralarının uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, d-Sanıklar hakkında 6352 sayılı yasanın 100. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, yargılama giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle Devlet Hazinesi üzerinde bırakılması gerekirken sanıklar ve suça sürüklenen çocuğa yükletilmesi hususu ile Anayasa Mahkemesi'nin hüküm tarihinden sonra, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin, 24.11.2015 günlü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014-140 esas, 2015/85 karar sayılı kararının gözetilmesi zorunluluğu,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... savunmanı ile sanıklar ... ile sanık ... savunmanının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 21.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.