Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 9130 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 13228 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar vermeHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, cezaların türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I- Suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçuna yönelik kurulan hükme ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;Suça sürüklenen çocuğa 5271 sayılı CMK'nın 150/2. maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğu savunmak üzere bir avukatın görevlendirilmesi nedeniyle, soruşturma evresinde atanan zorunlu müdafii için ödenen avukatlık ücretinin suça sürüklenen çocuğa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olacak şekilde yargılama gideri olarak yükletilmesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılıkların aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasının yargılama giderlerine ilişkin bölümden soruşturma evresindeki avukatlık ücretinin suça sürüklenen çocuğa yüklenmesine ilişkin bölümün çıkarılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,I- Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarına yönelik kurulan hükümlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;1- Kovuşturma aşamasının iddianamenin kabulü ile 18/01/2012 tarihinde başladığı ve mağdurun kovuşturma aşamasında 26/01/2012 tarihli dilekçesi ile zararın giderildiğini ve şikayetinin bulunmadığını beyan ettiği halde zararın giderildiği tarihin mağdurdan sorularak duraksamaya yer verilmeyecek belirlenip sonucuna göre suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK'nin 168/1 veya 168/2. maddesinin uygulanacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,2- Mala zarar verme suçu yönünden suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükümde, 5237 sayılı TCK'nin 50/3. fıkrası uyarınca kısa hürriyeti bağlayıcı cezanın adli para cezası seçenek yaptırımına çevrilmesine karşın hapisten çevrilen para cezasının ödenmemesi halinde 5275 sayılı Yasanın 106/4. maddesi uyarınca tekrar hapse çevrilemeyeceğinin düşünülmemesi,3- Kabule göre de;Soruşturma aşamasında yapılan iade nedeniyle 5237 sayılı TCK'nin 168/1. maddesi uyarınca etkin pişmanlık indiriminin anılan maddenin 2. fıkrasındaki indirim oranı dikkate alındığında 1/2 oranından fazla olması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 30/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.