MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Karşılıksız Yararlanma HÜKÜM : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, kararın nitelik, cezanın türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Suçtan zarar görmüş bulunan ve CMK'nın 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyize hakkı bulunduğu belirlenen şikayetçi .... vekilinin 30.09.2014 tarihli mazeret dilekçesinde sanığın cezalandırılmasını istediğini belirtmesine karşın, davaya katılmak isteyip istemediği hususunda beyanı alınamamış ise de, temyiz dilekçesi ile davayı takip etme iradesini ortaya koyduğu anlaşıldığından, 5271 sayılı CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca şikayetçi ....'nin katılan, vekilinin ise katılan vekili olarak davaya kabulüne karar verildi.Katılan vekilinin, sanık hakkında verilen mahkumiyet kararı nedeniyle lehine vekalet ücreti hükmedilmemesini temyiz konusu yaptığı, hükmün gerekçesine yönelik bir temyizin bulunmadığı anlaşılmakla yapılan incelemede; Kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, katılan .... vekilinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasına ''Katılanın kendisini vekil ile temsil ettirmesi nedeniyle yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre 1.500 TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesine'', cümlesinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri incelenmeyen hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.