Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3763 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 15004 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Hırsızlık HÜKÜM : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, kararın nitelik, cezanın türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Sanığın yokluğunda verilen kararın 17.03.2006 tarihinde Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre adresine tebliğ edilmesine karşın, sanığın tebliğ tarihinde Kandıra (Kapatılan) A1 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü bulunduğunun UYAP kayıtlarından anlaşıldığı, bu bağlamda yapılan tebligatın usulsüz olduğu, öğrenme üzerine 11.09.2012 tarihli dilekçe ile yapılan temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;Müştekinin evinin önüne kapılarını kilitleyerek parkettiği aracını, sanığın soruşturma aşamasında alınan beyanlarında, aracın kapısını tekmeleyerek açıp düzkontak yapmak suretiyle çaldığını ifade etmesi ve dosya kapsamından da hırsızlık suçunun haksız yere elde bulundurulan veya taklit anahtarla ya da diğer bir aletle kilit açmak suretiyle gerçekleştirildiğine ilişkin delil bulunmadığının anlaşılması karşısında; sanığa isnat olunan eylemin 765 sayılı TCK'nın 493/1. maddesine uyduğu değerlendirilerek yapılan incelemede;Sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCK’nın 493/1. maddesinde belirtilen suç için öngörülen cezanın türü ve yukarı sınırına göre, aynı Kanun'un 102/4, 104/2. maddeleri ile 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın aynı suça uyan 142/1-b, 143, 66/1-e, 67/4. maddelerinin ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması sonucu, anılan Kanun'un 7/2, 5252 sayılı Kanun'un 9/3. maddeleri ışığında, dava zamanaşımı bakımından 765 sayılı Kanun hükümlerinin sanık yararına olması ve aynı Kanun'un 102/4. maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımının karar tarihi olan 27.10.2005 tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'nin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının DÜŞÜRÜLMESİNE, 16/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.