Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3751 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 28775 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Karşılıksız YararlanmaHÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığınaYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, kararın nitelik ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Dosya kapsamından 22.11.2011 tarihinde TC pürüzlü olduğundan sanığın işlettiği işyerindeki kurum sayacının değiştirildiği, 01.02.2013 tarihli sayaç ve ölçü trafoları ayar raporuna göre, mekanik kontrollerde sayacın TC mühürleri ile oynama olduğu, sökme takma yapıldığı, sayacın numaratörüne ait Zet 40 dişlisinden 28 adedinin keserek alındığı, sayaç numaratörde % 70 eksik endeks kaydettiğinin tespit edildiği, anılan 01.02.2013 tarihli rapora istinaden sanık hakkında 04.09.2013 tarihli kaçak/usulsüz elektrik tespit tutanağının düzenlendiği, katılan kurumun 20.06.2014 havale tarihli yazı cevabı ve eklerinden sanık adına tutulan 89989 seri nolu (04.09.2013 tarihli tutanak) kaçak tutanağı ve kaçak tahakkuk borcu olan 891,40 TL zararın taksitlendirildiği, 186,72 TL'sinin 29.04.2014 tarihinde peşin ödendiği, 241,73 TL olan ilk taksidin de 27.05.2014 tarihinde ödendiğinin belirtildiği, katılan kurum tarafından Abone borcu görüntüleme şeklinde çıkarılan yazı içeriğinde 891,40 TL olan kurum zararının 59,80 TL'sinin kaçak tahakkuku, 831,60 TL'sinin de kaçak ek tahakkuku olarak gösterilmesine karşın katılan kurum tarafından gönderilen 59,80 TL'lik kısma ilişkin kaçak elektrik tüketim tahakkukunun incelenmesinde, kaçak kullanım tarihlerinin 17.11.2011-22.11.2011 olarak belirlendiği ve 6 günlük kaçak tüketime ilişkin bedelin hesaplandığının anlaşıldığı, kurum zararının 831,60 TL kaçak ek tahakkuka ilişkin miktarın hangi dönemlere ilişkin olduğuna dair kaçak elektrik tüketim tahakkukunun ise dosya içerisinde bulunmadığı, yine katılan kurum tarafından sanığa gönderilen 14.04.2014 tarihli ödeme ihtarında sanığın 22.11.2011 tarihinde kaçak elektrik kullandığının tespit edildiği, .. seri nolu Kaçak Tespit Tutanağının tanzim edildiği ve 891,40 TL kaçak elektrik bedelini ödemesinin istendiği, ayrıca dosya içerisinde kaçak tahakkuk hesabının 17.11.2011-22.11.2011 tarihlerine, kaçak ek tahakkukun ise 12.02.2011-16.11.2011 tarihlerine ilişkin hesaplamanın yapıldığı bir tablonun da bulunduğunun anlaşılması karşısında; öncelikle katılan kuruma yazı yazılaraksanık hakkında kaçak elektrik kullanma sebebiyle tutulan tüm belgelerin istenip suç tarihinin kesin olarak belirlenmesinden sonra, suç tarihinin 05.07.2012 tarihinden önce olduğunun anlaşılması halinde, katılan kurumun cezasız ve vergisiz gerçek zararı bilirkişiye hesaplattırılıp, sanık tarafından yapılan ödemelerin bilirkişi tarafından hesaplanacak olan kurumun cezasız ve vergisiz gerçek zararını karşılayıp karşılamadığı belirlenerek, zarar karşılanıyor ise sanık hakkında, 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, karşılanmıyor ise "sanığa bilirkişinin hesapladığı kurum zararını gidermesi durumunda 6352 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine" ilişkin bildirimde bulunularak ve ödemesi için makul bir süre verilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi; suç tarihinin 05.07.2012 tarihinden sonra olduğunun anlaşılması halinde ise, katılan kurumun cezasız ve vergisiz gerçek zararı bilirkişiye hesaplattırılıp, sanık tarafından yapılan ödemelerin bilirkişi tarafından hesaplanacak olan kurumun cezasız ve vergisiz gerçek zararını karşılayıp karşılamadığı belirlenip, 5237 sayılı TCK'nın 168. maddesinin aynı Kanun ile eklenen 5. fıkrasında, zararın soruşturma tamamlanmadan giderilmesi halinde kamu davası açılmayacağının öngörülmesi de gözetilerek, sanık tarafından kurum zararının soruşturma tamamlanmadan giderilmesi halinde sanık hakkındaki kamu davasının düşürülmesi, zararın kovuşturma aşamasında hüküm verilinceye kadar tamamen tazmin edilmesi halinde ise, 5237 sayılı TCK'nın 168/5. maddesi uyarınca verilecek cezanın üçte birine kadarının indirilmesi gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 16/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.