Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3669 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10746 - Esas Yıl 2015





İNCELENEN KARARIN;MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Hırsızlık, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Anayasa Mahkemesi'nin karar tarihinden sonra 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının infazda gözetilmesi olanaklı görülmüştür.Sanığın adli sicil kaydında bulunan Asliye Ceza Mahkemesinin 14/07/2008 kesinleşme tarihli , 2 Karar sayılı ilamının TCK'nın 58. maddesi uyarınca tekerrüre esas olduğunun gözetilmemesi, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;Sanığın 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde uygulama yapılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık Çoşkun Kaya'nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak yerine, “Sanığın 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadaraynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına,” cümlesi yazılmak suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.