Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2489 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10880 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, cezaların türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Olay gecesi kolluk görevlilerine gelen ihbarda, belirtilen yerde iki kişinin kablo aldıklarının söylenmesi üzerine olay yerine gelen görevlilerin, katılan kuruma ait iletim direklerinden kesilerek yığılmış halde bulunan kabloların on ila on beş metre yakınlarında her iki sanığı da görerek yakaladıkları, ancak olay tutanağında ve tutanak düzenleyici kolluk görevlilerinin ifadelerinde, sanıkların bu kabloların bulunduğu yere yakın mesafede bulunmaları dışında, suça konu kabloları iletim direklerinden keserek olay yerine getirdiklerine, kabloları bulundukları yerden aldıklarına ya da görevliler geldiğinde kaçmaya çalıştıklarına dair bir anlatımın bulunmadığı, dolayısıyla sanıkların olay gecesi suça konu kabloların yakınında iken yakalanmaları haricinde ve sanıklardan ......., kardeşi olan diğer sanık Kenan’ın da doğruladığı aşamalardaki benzer ifadelerinde, kendisinin sağlık sorunu nedeniyle kardeşi ..... ile birlikte hastaneye yürüyerek gitmekte oldukları esnada olay yerinden geçerken tesadüfen yakalandıklarını söyleyerek suçu inkâr eden savunmalarının aksine, suça konu kabloları kesip alarak veya kesilmiş halde bulunan kabloları yerden alarak hırsızlık suçunu işlediklerine dair, mahkumiyetlerine yeterli, şüpheden uzak, somut ve kesin deliller elde edilememiş olduğu anlaşıldığından, sanıkların üzerlerine atılı suçtan beraatleri yerine yazılı şekilde mahkûmiyetlerine karar verilmesi,Kabule göre de; Anayasa Mahkemesi'nin hüküm tarihinden sonra 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...’nın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 23/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.