MAHKEMESİ : Çocuk MahkemesiSuç : Hırsızlık, Konut Dokunulmazlığını Bozma Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I-Suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde, hapse çevrilemeyeceği gözetilmeyerek 5275 sayılı CGTİHK'nın 106/4. maddesine aykırı davranılması,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk .. müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından ‘‘...ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin...'' ibaresinin çıkarılmasına karar verilmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;Dosya kapsamına göre diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.Ancak;5237 sayılı TCK'nın 61. maddesiyle cezanın belirlenmesinde, izlenmesi gereken yöntem açık ve denetime imkan tanıyacak bir biçimde ortaya konulmuştur. Buna göre suç tanımında belirtilen cezanın alt ve üst sınırı arasında ceza belirlenirken madde hükmündeki ölçütler dikkate alınacaktır. Bu düzenleme ile soyut gerekçelerle cezanın alt ve üst sınırdan belirlenmesi şeklindeki yanlış uygulamanın önüne geçilmek istenmiştir. Bir suçtan dolayı TCK’nın 61. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin birincifıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlar göz önünde bulundurulacak ve somut gerekçeler de belirtilmek suretiyle kanundaki cezanın alt ve üst sınırı arasında takdir hakkı kullanılacaktır. Ayrıca temel ceza belirlenirken aynı Kanun'un 3. maddesinin birinci fıkrasındaki "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığı ile orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur.” şeklindeki hüküm de gözetilmek zorundadır. Temel ceza belirlenirken gösterilen gerekçelerin, dosyaya yansıyan bilgi ve belgelerle uyumlu olması gerekir. Ceza hukukunun temel ilkelerinden olan cezanın şahsileştirilmesi kuralının amacı ceza ve sanık arasında uygun dengeyi sağlamaktır. İki sınır arasında cezayı belirleme yetkisi hakime ait ise de, bu yetkinin kullanılmasında adalet ve nesafet kurallarına bağlı kalınması, bu bağlamda suçun işleniş şekli, zararın ağırlığı, kastın yoğunluğu gibi hususların göz önünde tutulmasının yanında gösterilen gerekçelerin birbiriyle çelişmemesi ve dosya ile uyumlu olması gerekmektedir. Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, suça sürüklenen çocuğun olay tarihinde tam olarak tespit edilemeyen bir zaman diliminde müştekiye ait eve girerek 4.500 TL parasını çaldığı olayda, 5237 sayılı TCK'nın 61. maddesi uyarınca suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği yer ve zaman, kastının yoğunluğu, tehlikenin ağırlığı göz önünde bulundurularak konut dokunulmazlığını bozma suçunda, temel ceza alt sınırdan belirlendiği halde, benzer gerekçelerin bu kez aleyhe değerlendirilerek hırsızlık suçu nedeniyle kurulan hükümde temel cezanın alt sınırdan ayrılarak belirlenmesi suretiyle çelişkili hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk .. müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 10/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.