MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, mala zarar vermeHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararaların nitelik, cezaların türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1-Sanığın, ... ve ... isimli şahıslarla birlikte suç üstü yakalandığı ... İlçesi, Ilıca Köyü, ... mevkiinden 11/02/2005 tarihinde gerçekleşen olay nedeniyle ayrı bir soruşturma yapılıp yapılmadığının araştırılması, açılmış bir dava dosyası var ise getirtilerek incelenmesi ve mümkünse davaların birleştirilmesinden sonra delillerin birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Hükümden sonra 05/07/2012 tarih ve 28344 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun'un 82. maddesiyle değişik 5237 sayılı TCK'nin 142/3. maddesinde; sıvı veya gaz halindeki enerji hakkında ve bunların nakline, işlenmesine veya depolanmasına ait tesislerden hırsızlık suçunu işleyen kişilerin "beş yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı" düzenlendiğinden, yapılan yasal değişiklikle maddede öngörülen hapis cezasının üst sınırı itibariyle davaya bakma görevinin 5235 sayılı Yasa'nın 12. maddesi gereğince Ağır Ceza Mahkemesinin görevine girdiği gözetilerek görevsizlik kararı verilmesinde zorunluluk bulunması, 3-Hükümden sonra, 28/06/2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 65. maddesiyle 5237 sayılı TCK'nin 152/1-a maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 4-Kabule göre de; a-Katılan ... Bölge Müdürlüğünün 18/01/2016 tarihli yazısında; 10/01/2005 tarihli ilk olayda 137 varil; 07/02/2005 tarihli ikinci olayda ise 171 varil ham petrol zaiyatı olduğunun bildirilmesi karşısında; hırsızlık suçunun tamamlandığı dikkate alınmadan sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 35/2. maddesi uyarınca uygulama yapılması, b-01/06/2005 tarihinden önce işlenen suçlar bakımından, 5237 sayılı TCK'nin lehe kabul edilip bu Yasa hükümleri uyarınca uygulama yapıldığı takdirde 5237 sayılı TCK’nin 7/3 maddesi gereğince aynı Yasanın 58. maddesinde düzenlenen mükerrirlere özgü infaz hükümlerinin uygulanma olanağı bulunmadığının gözetilmemesi, c-Anayasa Mahkemesi'nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması, d-Sanığın, 5237 sayılı TCK'nin 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun infaz tarihine kadar; sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar uygulanmasına karar verilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ceza türü ve süresi bakımından 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 326/son. maddesi uyarınca kazanılmış hakların gözetilmesine, 29/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.