MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, kararın nitelik, cezanın türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1- Soruşturma aşamasında dava konusu hırsızlık eyleminden bağımsız olarak sanık hakkında farklı zamanda ... Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nde düzenlenerek dosyaya konulan 26.03.2010 tarihli raporda sanığın 08.01.2010 tarihinde işlediği iddia olunan hırsızlık eylemiyle ilgili olarak fiilin anlam ve sonuçlarını tam olarak algılayamadığı, bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli ölçüde azaldığı ve sanığın TCK'nin 32/1. maddesi kapsamında olduğu belirtilmesine rağmen, yine soruşturma aşamasında sanığın aynı hastaneye sevki sonucu dava konusu eylemle ilgili olarak düzenlenen 01.11.2013 tarihli raporda ise, sanığın üzerine atılı hırsızlık eylemi yönünden hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabileceği ve davranışlarını yönlendirme yeteneğini azaltacak veya kaldıracak düzeyde bir akıl hastalığının bulunmadığı, cezai ehliyetinin tam olduğu, olay ile sanığın rahatsızlığı arasında nedensel bir bağ saptanmadığının belirtilmesi karşısında; cezai ehliyeti ile ilgili her türlü şüpheyi ortadan kaldırmak amacıyla sanığın dava dosyası ile birlikte Adli Tıp Kurumuna gönderilerek; akli durumu ve cezai ehliyeti konusunda 4. İhtisas Kurulundan rapor aldırılması, bu raporla dosyada mevcut 01.11.2013 tarihli rapor arasında çelişki bulunması halinde bu kez Adli Tıp Genel Kurulundan muayenesi yapıldıktan sonra rapor aldırılması, sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,2- Anayasa Mahkemesi'nin hüküm tarihinden sonra 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014-140 esas, 2015/85 karar sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'in temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün istem gibi BOZULMASINA, 28/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.