Hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal etme suçlarından sanık ...'in 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-b, 62/1, 116/2, 119/1-c maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay ve 10 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına, cezalarına anılan kanun'un 58/6 maddesi uyarınca mürerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair Karamürsel Asliye Ceza Mahkemesinin 02/02/2012 tarihli ve 2010/135 esas, 2012/22 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 17.05.2016 gün ve 94660652-105-41-10660-2014--Kyb sayılı yazılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07/06/2016 günlü ve 2016/227759 sayılı tebliğnamesiyle bozma düşüncesiyle daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi.Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede,5320 sayılı Ceza Muhakamesi Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 8/1 maddesi uyarınca, tekerrüre esas olan hükmün verildiği tarihte yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 305/1-1 bendi ile 305/son maddelerine göre ikibin liraya kadar olan para cezalarının kesin olması ve tekerrüre esas alınamayacak olmaları karşısında, sanığın sabıkasına esas teşkil eden ... Sulh Ceza Mahkemesinin 07/05/2008 tarihli ve 2007/382 esas, 2008/288 sayılı kararı ile verilen mahkumiyetin 600.00 Türk Lirası olduğu nazara alındığında cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmediğinden, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu görülmekle, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden Karamürsel Asliye Ceza Mahkemesi”nin 02/02/2012 tarihli ve 2010/135 esas, 2012/22 karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK”nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre, hükümlerde yer alan; “sanığın cezasının 5237 Sayılı TCK”nın 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kısımların hüküm fıkrasından çıkarılmasına, diğer hususların aynen bırakılmasına, infazın buna göre yapılmasına, 27.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.