Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10978 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 18045 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Çocuk MahkemesiSUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK : ...SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar vermeHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, cezaların türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Dosya kapsamına göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-5237 sayılı TCK'nin 61. maddesinin 1. fıkrasına göre hakim, somut olayda; bu fıkrada yedi bent halinde sayılan hususları ve aynı Kanunun 3. maddesinin 1. fıkrasındaki “suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur” şeklindeki yasal düzenlemeleri göz önünde bulundurarak işlenen suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler. Cezanın iki sınır arasında tayin ve takdiri mahkemenin yetkisi içinde ise de, hakim bu takdir hakkını adalet ve nesafet kuralları ile sınırlı olarak kullanmalıdır. Suça sürüklenen çocuğun müştekinin evine girerek 300 TL çalması şeklinde gerçekleşen olayda somut olayda; anılan maddede belirtilen ölçütler somut olaya özgülenmeden, maddede belirtilen tabirler tekrar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Konut dokunulmazlığını bozma suçunu birden fazla kişi ile birlikte işleyen suça sürüklenen çocuk hakkında TCK'nin 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Kabule göre ise; 3-Suça sürüklenen çocuğun müştekiye ait eve balkon pvc kapısının alt kısmındaki plastik plakaları sökerek girmesi şeklindeki eylemde her ne kadar konut dokunulmazlığı suçu yönünden zarar mümkün değil ise de, mala zarar verme suçu yönünden müştekiye pvc kapı ile ilgili zararının bulunup bulunmadığı, zarar var ise netleştirilerek suça sürüklenen çocuğa söz konusu zararı ödemek istemesi halinde uygun bir süre verildikten sonra sonucuna göre; hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel bir sabıkasının bulunmadığı anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında 5271 sayılı CMK'nun 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen "sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması" koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, "şartları oluşmadığından" biçimindeki yetersiz gerekçe ile hakkındaki hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkının saklı tutulmasına 23.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.