Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10876 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 15478 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, kararın nitelik, cezanın türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Dosya kapsamına göre diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. Ancak;1-Olay günü geceleyin, sanığın, müşteki ve mağdurun birlikte kaldıkları hasta odasına girerek mağdur ...'nun yatağının başucunda bulunan etejerin çekmecesinden cep telefonunu ve yine müşteki ...'in yatağının baş ucundaki etejerin çekmecesinden cep telefonu, kol saati ve 5 TL para çaldığının müşteki ve mağdur beyanları, tanıkların beyanları, 08/08/2011 tarihli olaya ilişkin tutanak, aynı tarihli görgü ve tespit tutanağı, kroki ve tüm dosya kapsamından anlaşılması karşısında; eylemin iki ayrı hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, tek hırsızlık suçundan 5237 sayılı TCK'nin 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerine göre artırım yapılmak suretiyle, yazılı şekilde hüküm kurulması,2-Tanık ...'ın 30/01/2012 talimat ifadesinde, sanığın müşteki ve mağdurun kaldığı hasta odasında çekmeceleri karıştırırken görmesi üzerine sanığa ne işi olduğunu sorduğunu ve şüphelendiği için hastane polisine haber verdiğini, polisin yanlarına geldiğini ve sanığı yakaladığını beyan ettiği, tanık ...'in de aşamalardaki beyanlarında sanığı diğer tanık ile birlikte çekmeceleri karıştırırken gördüğünü ve polise haber verdiklerini, polisin sanığı aynı katta koridorda yakaladığını beyan ettiği, 08/08/2011 tarihli tutanağa göre ise tanıkların olayı haber vermesi ile tanıklarla yapılan ön görüşmede sanığın eşgalini bildirmeleri üzerine yapılan çalışmada eşgale uyan kişinin hastane kapısında görüldüğü ve üst aramasında çalınan eşyaların bulunmasıyla yakalandığının belirtildiğinin anlaşılması karşısında; sanık kolluk görevlileri tarafından yakalanmadan önce tanıklar tarafından yapılan takibin kesintisiz olup olmadığı, polis tarafından olaydan bir süre sonra eşgal üzerine mi sanığın yakalandığı, yoksa tanıkların kesintisiz takibi akabinde mi yakalandığının açıklığa kavuşturulup, eylemin teşebbüs aşamasında kalıp kalmadığının tartışılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması,3-Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesi uygulamasında (a,b,d,e) ve c bendindeki kendi altsoyu dışındaki kişiler üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun hükmolunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, (c) bendindeki kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından yoksunluğun ise, koşullu salıverilmesine kadar devam edeceğine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabule göre ise ;4-Sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 142/1-a ve 143 maddeleri gereğince belirlenen 3 yıl 3 ay hapis cezası üzerinden aynı Kanun'un 43/2. maddesi gereğince 1/4 oranında artırım uygulanırken 3 yıl 12 ay 22 gün hapis cezası yerine, 3 yıl 12 ay 25 gün hapis cezasına hükmedilerek fazla ceza tayin edilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'nün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK.nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın gözetilmesine, 22/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.